Bahçe Bitkileri Üretim Tekniği Ders Notları

Sebzecilikte Üretim Teknikleri Nelerdir?

Üretim tekniği ikiye ayrılır. Bunlar; Generatif Üretim ve Vejetatif Üretim'dir.
  1. Generatif Üretim : Generatif üretim dişi ve erkek eşey hücrelerinin birleşmesi sonucu tohum oluşması ve yeni bir bireyin ortaya çıkmasıdır. Yani generatif üretim "Eşeyli Üreme" dir. Eşeyde polen tozları erkek organdır. Eşeyli üremede polen tozları dişicik tepesine oradan da yumurtalığa gider ve üreme gerçekleşir. Generatif üremede (eşeyli)  kendi içinde ikiye ayrılır. Bunlar;
    1. Tohumla Üretim : Bu üretim tekniğinde üretim aracı tohumdur. Tohum; bitkide meydana gelen vejetatif ve generatif safhaların son ürünüdür. (Vejetatif kısım=yeşil aksam, generatif kısım=çiçek (meyve)' dir.
    2. Sporla Üretim : Saksılı süs bitkilerinde, eğreltilerde ve aşk merdiveni gibi bitkilerde görülür.
  2. Vejetatif Üretim (Eşeysiz Üretim) : Bitki parçalarından yararlanılarak üretim yapılmasıdır.
    1. Çelik İle Üretim
      1. Gövde çeliği
      2. Yaprak çeliği
      3. Göz çeliği
      4. Kök çeliği
      5. Yaprak ve göz çeliği
    2. Aşı İle Üretim
      1. Göz aşısı
      2. Kalem aşısı
      3. Kabuk aşısı
      4. Yan aşısı
      5. Yuva aşısı
      6. Dilcikli aşı
    3. Daldırma ile Üretim
      1. Adi daldırma
      2. Bileşik daldırma
      3. Yılan kavi daldırma
      4. Hendek daldırma
      5. Tepe daldırma
    4. Doğal Daldırmaya Elverişli Bitki Parçacıkları ile Üretim
      1. Kollar ile üretim
      2. Stolon ile üretim
      3. Yavrular ile üretim
      4. Ocak pençe üretim
    5. Soğan, Yumru, Rizomlu Bitkilerle Üretim
      1. Soğan, yumru, rizom ile üretim
      2. Soğan, yumru, rizom ve soğanımsı yumruların bölünmesi ile üretim
      3. Kralen ile üretim
      4. Soğan pulları ile üretim
      5. Koltuk altı yavru soğanlar ile üretim
      6. Soğan tabanının kesilmesi ile üretim
    6. Doku  Kültürü (Doku) ile Üretim
Vejetatif ve Generatif Safhalar Sırasında Meydana Gelen Olaylar Nelerdir?
  1. Tohumun çimlenmesi
  2. Vejetatif büyüme
  3. Çiçek tomurcuğu ayrım periyodu
  4. Çiçek tomurcuğu oluşum ve gelişimi
  5. Tozlanma ve döllenme
  6. Meyve tohumunun gelişimi
  7. Meyvenin olgunlaşmasıdır.
Döllenme sonucunda oluşan tohumdaki kromozomların yarısı anadan yarısı babadan gelir.
♀ n=12         ♂=12        =      2n =24  'dir.
Canlı ana ve babaya benzeyebileceği gibi her ikisine de benzemeyebilir. O zaman yabancı döllenme olur ve bireyde farlılıklar ortaya çıkar. Çiçek açan süs bitkileri tohumla üretime örnek verilebilir.

Tohum Çimlendirme Ortamları

Çimlendirme ortamı tohumun çimlenmesini sağlayacak ve tohuma su temin edecek fiziksel özelliklere sahip olmalıdır. İyi bir havalandırma sağlamalıdır. Çimlendirme ortamı olarak kullanılacak materyalin kabalığı ekilecek tohumun iriliğine bağlıdır. Tohum küçüldükçe üzerine sereceğimiz kapak malzemesi (materyal) daha ince olmalıdır.
Toprak, torf, perlit, spagnum yosunu, yaprak çürüntüsü (kum, gübre, toprak) tan oluşan harç kullanılır. Harcın geçirgen olup olmadığını anlamak için harcı her hangi bir kaba doldurup üzerine su dökeriz. Bir gün bekleriz. Böylece geçirgenlik derecesini anlarız.

Tohumla Üretime Başvurmanın Nedenleri Nelerdir?
  1. Vejetatif üretim için anaç bitki elde edilmek istenildiğinde,
  2. Bir defada çok sayıda bitki elde etmek istenildiğinde,
  3. Yeni çeşit elde etmek istenildiğinde (ıslah çalışmalarında)
  4. Tohumla üretimin uzun zaman almadığında,
  5. Çimlenme yeteneğine sahip nitelikli tohum bulmanın kolay olduğu zamanlar tohumla üretime başvurulur.
İyi Kalitedeki Tohumun Özellikleri Nelerdir?
  1. Çimlenme kapasitesinin yüksek olması,
  2. Çimlendiği zaman anne ve babanın (ebeveyn) özelliklerini taşıması,
  3. Yabancı madde içermemesi (ot tohumu gibi)
  4. Karışık olmamalı, tek tip olmalı (saf) olmalı,
  5. Hastalıksız olmalıdır.
Tohum; toprak, sphagnum yosunu, torf, perlit , yaprak çürüntüsü (kum, gübre, toprak) , vermikülit, turba yosununda çimlenir.

Perlit : Su tutar, içinde oksijen vardır, besin maddesi yoktur.

Yaprak Çürüntüsü : İçinde zararlı ve hastalık etmeni olduğundan çok tercih edilmez.

Torf : Çabuk çimlenmeyi sağlar ve su tutma kapasitesi yüksektir. Tohuma perlit kullanılırken ek besin verilmelidir.
Tohumun istediği gübre, kökü geliştiren fosforlu gübredir.

 John ineç tarafından geliştirilen bahçe toprağı olarak kullanılan karışım tınlı toprak,  turba yosunu. ve kumdan oluşur.

Çimlendirme nemini sürekli koruyan orta tınlı toprak daha çok kullanılır. Hafif kumlu topraklar nemini kolayca kaybederek kururken ağır killi topraklarda ise drenaj kötü ve havalandırma yetersiz olduğundan sert bir yüzey oluşur ve buda çimlenmeyi engeller.

Çimlenmeyi Uyartıcı İşlemler :
  1. Mekanik Aşındırma : Aşındırma, tohum kabuklarının su ve gazlara karşı geçirgen bir hale gelmesi için yapılan bir uygulamadır. Bu işlem kesme, üzerini çizme ve mekanik olarak durumunu değiştirme işlemlerinin hapsini içine alır. Tohumların zımparalanması, eğelenmesi sert tohum kabuklarının çekiçle kırılması az miktarda büyük tohumlar için yararlı olan basit yöntemlerdir. Büyük ölçekli işlemler için özel mekanik aşındırma aletleri kullanılır. Aşındırma işlemi tohumların zarar görebileceği bir dereceye kadar sürmemelidir. Uygun zamanı tespit etmek için bir kısım tohum çimlenme testine tabi tutulur. Tohumların mekanik aşındırma işleminden sonra hala kuru halde oldukları için istenirse muhafaza edilebilir veya hemen ekilebilir. Bu tohumlar patojen organizmaların zarar görmesi bakımından daha hassas oldukları için iyi korunmaları oldukça güçtür.
  2. Tohumların Suda Islatılması : Tohumların suda ıslatılmasının amacı;
    1. Tohum kabuklarının yapısını değiştirmek,
    2. Çimlenmeyi engelleyici maddeleri yıkamak,
    3. Tohum kabuklarını yumuşatmak
    4. Çimlenme süresini kısaltmaktır. Su geçirmez yapıdaki tohum kabukları tohum hacminin 4-5 katı sıcak su (77-100)°C içine daldırılır. Daha sonra hemen soğuk suya tutularak ıslatma işlemi yapılır. Bu işlemden sonra tohumlar hemen ekilmelidir. Tohumların suda ıslatılması, tohum kabukları yüzünden meydana gelen dinlenmeyi ortadan kaldırır ve çimlenmeyi teşvik eder (çimlenme süresini kısaltır).
  3. Asitle Aşındırma : Sülfürik asit kullanılır. Normal sülfürik asit kullanılmaz. Suda seyreltilmiş hali kullanılır. Kuru tohumlar cam veya toprak kaplara konulurlar, bunların üzeri tohum miktarının iki katı gelecek şekilde sülfürik asitle kapatılır. Tohum ve asit belli aralıklarla yavaş yavaş karıştırılır. Aksi halde tohum zara görebilir ve ya  patlama meydana gelebilir. Uygulamadan sonra tohumlar suyun atına tutulur. Tohumlar hemen ekilebileceği gibi daha sonra ekilmek üzere saklanabilir. Sıcaklık 15-27°C'dir. Aşındırma süresi tohumun cinsine, sıcaklığı ve asit konsantrasyonuna göre değişiklik gösterir.
  4. Soğukta Katlama : Bazı tohumların çimlenebilmesi için soğukta katlatılması gerekir. Tohumlar katlamaya konulmadan önce (12-24) saat suda ıslatılır ve katlamaya tabi tutulur. Nemli tohumlar nemli bir katlama materyali içinde (perlit, vermikülit, kum) ile karıştırılır. Burada kullanılacak en iyi materyal peat yosunu ve kumdur. Katlama ortamı nemli fakat fazla ıslak olmamalıdır. Mantarı hastalıklardan korunmak için özellikle kum, perlit gibi materyallerin tercih edilmesi gerekir. Tohum hacminin (1-3) katı materyalle karıştırılır. Katlama işlemi için tahta kutular, teneke veya cam kaplar uygundur. Tohumlar katlamadan sonra kurumadan hemen ekilmelidir. Katlama süresi farklılık gösterir. Örneğim ladin 4°C' de 4 ay katlanır.
İki Yada Daha Fazla Çimlenme Önü İşlemin Birleştirilmesi

Bir kaç işlemin birleştirilmesinin amacı; Dinlenme halindeki tohumun çimlenme olgunluğuna gelmesi için gerekli çevre koşullarını sağlamak ve özel çimlenme isteklini yerine getirmektir. Diğer bir ifade ile; Sert tohum kabuklarının ve dinlenme halindeki embriyonun meydana getirdiği engeli ortadan kaldırarak embriyonun çimlenmesini teşvik etmektir.
Mekanik aşındırma, asitle aşındırma veya sıcak suya daldırma işlemlerinden sonra soğukta katlama hem sert kabuk hem su geçirmez tohum kabukları hem de dinlenme halindeki embriyolara sahip tohumlar için etkilidir.
Bunlardan daha etkili bir uygulama ise soğuk katlamadan önce bir iki hafta sıcak katlama uygulanmasıdır.
Tohum kabukları için yapılan işlemlerin katlamadan önce yapılması gerekir. Böylece suyun embriyo tarafından emilmesi mümkündür.
Bir kaç aylık bir sıcak katlama sonrası çoğu kez bir kaç ay süren bir soğuk katlama bir çok bitki tohumu için uygundur. Örneğin japon porsuğu tohumları peat içinde 20°C de 3 ay, daha sonra da 4°C de 4 ay katlanır.

Çimlenmeyi Etkileyen Çevre Koşulları Nelerdir?
  1. Işık : Tohumların ışık altında bırakılmaları bunların cinsine ve içinde bulundukları özel koşullara bağlı olarak çimlenmeyi teşvik etmekte yada engellemektedir. Tohumların ışık ihtiyacı hasattan sonra en yüksek seviyede olup, sonradan tohumun kuru halde saklanması ile ortadan kaybolma eğilimi gösterir. Işığa ihtiyaç gösteren tohumlar nasıl ekilmelidir? Işığa ihtiyaç gösteren tohumlar yüzlek ekilmelidir. Çünkü derin ekimlerde tohum ışık yokluğundan çimlenmeyebilir. Işık, tohumlar suyu emip şiştikten sonra etkilidir.
  2. Su : Suyun alınmasını etkileyen en önemli unsurlar tohum kabuğunun yapısı ve tohum çevresinde bulunan alınabilir suyun miktarıdır. Suyun alınma hızı sıcaklık tarafından etkilenmektedir. Yüksek sıcaklık suyun alımını hızlandırır. Aşırı olmamak kaydıyla sulama sürekli yapılmalıdır. Aşırı sulamalar çökerten hastalığına neden olur. Sulamalar genellikle sabahları yapılmalıdır. Drenaj sistemi iyi olmalıdır. Kötü drenaj ve aşırı sulama ortamdaki havayı azaltır ve çürümelere neden olur. Çimlenmekte olan tohuma verilen su çimlenme hızına (ve gücüne) etki eder. Çimlenme sıcaklık ve nem yönünden dalgalanma gösteren üst yüzeyde olur.
  3. Sıcaklık : Çimlenmeden sonra fidelerin büyümesinde etkilidir. Tohumların yaşaması için toprak sıcaklıklarının üst sınırı (30-40)°C' dir. Sıcak havalarda toprak yüzeyine direkt gelen güneş ışınları, sıcaklığı bitki dokularına zararlı olacak seviyeye çıkarabilir. Bu durumda toprak nemi hızla kaybolur. Bu yüzden bir çok bitkide gölgeleme şarttır. Bu sıcaklığın zararı çökerten hastalığına benzer.
  4. Oksijen : Tohumlar canlılığını koruduğu sürece solunum devam eder. Bu nedenle oksijen şarttır. Çimlenmemiş tohumlarda sulunum hızı düşük olduğundan oksijen kullanımı düşüktür. Fakat çimlenme sırasında solunum hızı artar ve oksijen oldukça fazla kullanılır. Oksijenin azlığı çimlenmeyi geciktirebilir. Aşırı sulamalar ortamdaki boşlukları havadan çok su ile doldurduğu için oksijen miktarını azaltır.
Tohum Ekiminden Şaşırtılmaya Kadar Geçen İşlemler Nelerdir?

Tohum Ekilirken Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?
  1. Kaliteli tohum seçilir,
  2. İyi bir tohum yatağı hazırlanır.
  3. Tohum yatağı hazırlanırken kum, perlit, vermikulit, spagnum yosunu, torf, toprak ve ahır gübresi karışımı yada bunlardan bir kaçının karışımı kullanılarak hazırlanır.
  4. Tohumlar büyüklüklerinin üç-dört katı derine düşecek şekilde tohum yatağına yerleştirilir yada tohum yatağına tohumlar ekilir. Üzeri kapakla (harç) kapatılır ve üzeri hafifçe bastırılır.
  5. Çok ince ve hafif tohumlar örtülmez ancak üzeri düz bir cam veya tahta parçası ile hafifçe bastırılır.
  6. Tohum ekimi için tahta kasalar, saksılar, viyoller ve ekim tavaları kullanılır.
  7. Tohum ekiminden sonra sulama püskürtme pompaları ile yapılır. Çok su tohumun çürümesine, az su ise tohumun çimlenmemesine neden olur.
  8. Sulamadan sonra tohumların üzeri bir cam veya plastik örtü ile örtülür. (Çok su isteği olmasın diye)
  9. Çimlenmeden sonra bu örtü kaldırılır, yeterli ışık ve su ile köklenme sağlanır.
  10. Genç fidelere kurumanın önlenmesi için sık sık su püskürtülür.
  11. Bir süre sonra köklenen fideler saksılara şaşırtılır.
Tohumla Çoğaltma : Patates, enginar, nane, sarımsak gibi sebze türleri dışındaki tüm sebzelerin üretimi tohumla olmaktadır.

Çok Yıllık Bahçe Bitkilerinin Generatif Yolla Üretilmemesinin Sebepleri :
  1. Üretimde kullanılan çeşitler Heterozigot kalıtsal yapıları nedeni ile tohumla çoğaltıldıklarında genetik yapı olarak açılım gösterirler. Anaç bitkiye benzer bitki meydana gelmez.
  2. Bazı meyve tür ve çeşitlerinde çekirdeksizlik söz konusu olur. Tohum oluşturmazlar. Örneğin muz, bazı portakal ve mandalina çeşitleri ve çekirdeksiz üzüm.
  3. Bazı meyve türlerinde tohumlar oluşur. Ancak çimlenme gücü ya çok düşüktür, yada hiç çimlenme yoktur. Bu nedenle ticari anlamda üretim yapılamaz.
Tohumun Yapısı

Bir çiçekte döllenmenin meydana gelmesi ile çiçeğe ait organlardan aşağıdaki meyve ve tohum kısımları oluşur.
  1. Yumurtalık gelişerek meyveyi oluşturur.
  2. Yumurta tohumu meydana getirir.
  3. İntegümentler tohum kabuğunu meydana getirir.
  4. Çekirdek perisderm'i oluşturur.
Perisderm : Tohum kabuğunun altında kalan ince bir zardır.

Yumurtalık → Meyveyi
Yumurta → Tohumu
İntegüment → Tohum kabuğunu
Çekirdek → Perisderm'i oluşturur.

Normal gelişmiş ve olgunlaşmış bir tohum 3 kısımdan oluşur. Bunlar; Embriyo, Endosperm, Tohum Kabuğudur.
  1. Embriyo :
    1. Kökçük → Radikula → Kök
    2. Boyuncuk → Hipokotil →  Gövde
    3. Çenek Yaprak → Kotiledon → İlk Çıkan Yapraklar
      1. Tek Çenekliler 1 kotiledon (prasa, soğan, muz, kuşkonmaz, tatlı mısır)
      2. Çift Çenekliler 2 kotiledon (domates, biber, patlıcan ,kabak, kavun, karpuz)
  2. Endosperm : Endosperm besin depolar, tohum çimlenip kotilodon yapraklar çıkana kadar embriyoyu besler. Bazı durumlarda ise endosperm embriyoyu besleyemez ve embriyo gelişiminin başında dumura uğrar. Bu duruma Somatoplastik denir.
  3. Tohum Kabuğu : Embriyoyu dış koşullardan korur. Tohumda aranılan özellikler ise; kaliteli bir tohum olması, taze, dolgun, ağır, parlak renkli, küfsüz, zedelenmemiş ve böcekler tarafından yenmemiş olmasıdır. Tohumda aranılan özellikler ikiye ayrılır.
    1. Tohumun İçsel Özellikleri : Gözle göremediğimiz özellikleridir. Tohumun canlılığı ve tohum gücü, tohum çıkış testleri ile anlaşılır. Çıkış testleri laboratuvar ortamında yapılır. Çimlendirme ortamı olarak pedigri kapları içine konan nem çekici kağıtlar veya pamuk kullanılır. Belli bir zaman diliminde toprak veya pamuk yüzeyine çıkan bitki sayısı % olarak çıkış oranını belirtir. Genetik safiyeti, anne ve baba ne kadar iyi seçilirse genetik safiyeti o kadar fazla olur.
    2. Dışsal özellikler : Gözle görülebilen özelliklerdir. Tohumun rengi, şekli, iriliği, parlaklığı, kokusu, temizliği ve saflığı (%95-98), yabancı madde miktarı (%2-5) olması istenir.
Sebze Tohumlarının Üretici Tarafından Üretilmesinin Sakıncaları Nelerdir?
  1. Sebze tohumlarının büyük bir çoğunluğu yabancı tozlanır. İzolasyon mesafesinin verilmemesinden dolayı iyi bir tohumluk elde edemeyiz.
  2. Bazı hastalık ve zararlılar tohumlarla taşınır.
  3. Üreticinin bazı bitkileri tohumluk olarak ayırması tarlada alan ve ürün kaybına neden olur. Tohum üretiminin kamu veya özel kuruluşlarca yapılması en uygunudur.
Tohumun Aşamaları : Tohum önce özel veya kamu kuruluşlarınca ıslah edilir. Daha sonra çeşit değerlendirmesine tabi tutulur ve sonra anaç eldesine gidilir, sertifika alınır. Anaç tohumdan sonra hasat edilir, temizlenir, sınıflandırılır, ilaçlamadan sonra paketlenir, depolanır ve pazarlama ve dağıtımı yapılarak üreticiye ulaştırılır. yani sırasıyla ticari sebze tohumunun üretim aşamaları;

Kamu Kuruluşları ve Özel Kuruluşlar tarafından kalite kontrol aşamaları gerçekleştirilir.

                                               Islah Edilir
                                                     
                    Çeşit değerlendirmesi ve çeşit olarak kabul etme
                                                     
                     Anaç tohum üretimi (Sertifikalı tohum üretimi)
                                                     
      Hasat, temizleme, sınıflandırma, ilaçlama, paketleme, depolama
                                                      
                                        Pazarlama, dağıtım
                                                     
                                                  Üretici
  1. Islah edilir.
  2. Çeşit değerlendirmesine tabi tutulur.
  3. Çeşit olarak kabul edilir.
  4. Anaç tohum üretilir.
  5. Sertifika alınır.
  6. Hasat
  7. Temizlenir
  8. Sınıflandırılır
  9. İlaçlanır
  10. Paketlenir
  11. Depolanır
  12. Pazarlanır
  13. Dağıtılır
  14. Üreticinin eline geçer.
Islah edilen tohumun eldesi kolay değildir.


Kendine Döllenen Bitkilerde Tohumluk Üretimi :
Elit tohumdan çiftçiye dağıtılana kadar ki aşamalar;

ELİT
 
Orijinal -1
 
Orijinal - 2                Araştırma kuruluşları tarafından yapılır.
 
Orijinal -3
 
ANAÇ                       Kamu kuruluşları
   
Sertifika - 1
 
Sertifika - 2
 
Sertifika -3                          Kamu kuruluşları ve yetiştirme belgesi olan özel kuruluşlar.
 
Sertifika - 4
 
Kontrollü çiftçiye dağıtım
 
Çiftçiye dağıtım.


Tohumlar Nasıl Depolanmalıdır?

Tohumlar 3 şekilde depolanır.
  1. Tohumun hasadından gelecek ekim dönemine kadar, (6-8) ay süre ile depolanması (sebze tohumları ve çöpür anaç üretiminde kullanılacak meyve türlerinin tohumları.
  2. Tohumların orta süreli depolanması (12 ila 14) aydır.
  3. Tohumların uzun süreli depolanması. Tohumlar 5 ila 20 yıl süreyle depolanır. (Gen stoklarıdır, ıslahçı tohumları tohum test laboratuvarlarında yasal olarak ayrılmış tohumlardır).
Tohumların Hasattan Sonraki Muhafaza Ömürleri Ne Kadardır?

Ortodoks Tohumlar : Depo ömrü uzun olan tohumlardır. (1 ila 5 yıldır)
Rekalsitrant Tohumlar : Depo ömrü kısa olan tohumlardır. Tohum kuruduğu zaman zarar görürler. Kahve ve kakao tohumları.

Tohum Ömrünün Uzun veya Kısalığını Belirleyen Etmenler Nelerdir?
  1. Sıcaklık
  2. Nem
  3. Elverişsiz iklim koşulları
  4. Bitki beslenmesi
  5. Hastalık ve zararlılar
Nem : Sebze tohumlarının depoya konulmadan önce küçük tohumlarda nem oranı 3-6, büyük tohumlarda ise (8-11) olması gerekir. Buğdayda bu oran %13'tür.
Tohumdaki nemin %5'den 14'e yükselmesi tohumun bünyesindeki nemin her % 1 oranında artışı tohumun depo ömrünü yarıya indirir.
Nimin %15'in üzerine çıkması tohumda çimlenmeyi meydana getirir.
Deponun nemi %50-60 olmalıdır. Depodaki nem artarsa kızışma olur. Hastalık ve zararlılar faaliyetlerini arttırır. Sonuçta tohum çimlenerek canlılığını kaybeder.

Sıcaklık : En uygun depolama sıcaklığı 0 ila 5°C arasındadır. Kısa süreli depolamalarda depo sıcaklığı 10 °C de tutulabilir. Yani tohum buz dolabının alt gözünde muhafaza edilebilir.

Toprağa Ekilen Tohumun Çimlenmesi için Gereken Önemli Koşullar Nelerdir?
  1. Tohumun canlı olması gerekir.
  2. Tohumun istediği (su, sıcaklık, ışık, nem) iklim şartları uygun olmalı sıcaklık, su, oksijen ve bazıları için ışık (çevre şartları) uygun olmalı
  3. Çevre şartları uygun olduğu halde çimlenme meydana gelmiyorsa, tohum için çimlenmeyi önleyici faktörleri ortadan kaldırmak gerekir.
Can suyunun haricinde çok su verilirse bitki oksijen bulamaz ve tohumdaki nişastalı bileşiklerin tohumdan dışarı çıkmasına neden olur. Buda mikro organizmaları ve zararlıları çekerek tohumun çürümesine yol açar.
Yüksek sıcaklıklar (25°C)' nin üzeri tohumun çimlenmesini engeller ve tohumun dinlenmeye girmesine neden olur.

Termo Dormansi : Yüksek sıcaklıktan dolayı tohumun dinlenmeye girmesidir.

Toprağa ekilen tohum toprak koşulları uygun olsa bile çimlenmeyebilir. Bunun nedenleri;
  1. Tohumun dinlenme (dormansi) halinde olması,
  2. Tohumun bayat olmas,
  3. Tohum ekiminin hatalı olmasıdır.
Çeşit :  Tohumluk kontrol ve sertifikasyonu yönünden yetkili kurumlarca tescil edilmiş ürün soylarına çeşit denir.
Soy : Değişik metotlarla elde edilmiş fakat tescil edilmemiş ürün adlarına soy denir.
Köy Çeşidi : Uzun yıllar o yörede yetişmiş, ıslahçısı belli olmayan popülasyonlara köy çeşidi denir.
Yabancı Çeşit : Ülkemiz dışındaki benzer ekolojilerden elde edilmiş çeşitlerdir. En az 3 yıl adaptasyon testine tabi tutulur. Bu adaptasyon denemeleri sonucunda iyi sonuçlar veriyorsa tescil edilir, vermiyorsa o tohum kullanılmaz.

Tohum Ekimi

Ekim Yeri : İç mekan süs bitkilerinin tohumları seralarda hazırlanmış yastıklara, kasalara, saksılara veya polietilen torbalara ekilebilir.
Dış mekan süs bitkilerinin tohumları ise dışarıda soğuk yastıklara veya direkt araziye ekilebilir.
Ekim Zamanı : Serin mevsim bitkileri erken ilkbahar da henüz sıcaklık derecesi düşük iken ekilirler. Bunun aksine çimlenme için yüksek sıcaklık isteyen tohumlar toprak ısınmadan önce ekilmemelidir.
Ekim Yöntemi : Çok küçük tohumlar toprağın yüzeyine serpilerek, orta irilikteki tohumlar ekimden önce ince kum, kül gibi materyallere karıştırılmalıdır. Tohumlar sık ekilmemelidir. Çok seyrek te ekilmemelidir. Çünkü çimlenme (toprak yüzeyine çıkmaları) geciktirir. Tohum toprakla iyice temas ettirilmelidir. Ekilen tohumların üzeri kendi çaplarının 2-4 katı kalınlıkta ince elenmiş bir harç tabakası ile kaplanmalıdır. Aksi takdirde tohumlarda havasızlıktan çürümeler olur. Çok ince tohumların üzerinin örtülmesine gerek yoktur. Hafifçe toprağa bastırılmaları yeterlidir. Tohumların üzeri kaplandıktan sonra süzgeçli kova ile kaplanmalıdır. Çimlenmenin başlangıç evresinde su kaybını azaltmak için üzeri cam veya plastik örtü ile kapatılmalıdır. Yastık veya kasalarda çimlenme başlayınca tüm örtüler kaldırılarak fidelerin ışık alması sağlanır.

Fidelerin Şaşırtılması

Bitkinin cinsine bağlı olarak fidanlar tohum tavalarında veya yastıklarında 1-3 yıl kalabilirler. Şaşırtma işlemi ilk 2-4 yaprak ortaya çıkar çıkmaz ve fideler elle tutulabilecek büyüklüğe gelince yapılır.
Köklerin zarar görmemesi için yastık veya kasalardaki fideler bir gün önce bol su ile sulanmalıdır. Fideler çimlendirme ortamından çıkarılırken kotiledon yapraklarından tutularak çıkartılır ve kasalara yada saksılara dikim çubuğu ile açılan çukurlara dikilir. Dikim sonrası fidelerin etrafındaki toprak kuvvetlice bastırılır. Can suyu verilir. Fideler bir kaç gün gölge ve serin bir yerde tutulmalı ve sunmasına özen gösterilmelidir.

Sporla Üretim

Sporla üretim eğreltilerde görülür.
  • Adiantum = Kadın saçı eğreltisi
  • Nephrolepis = Aşk merdiveni
  • Platycerium = Geyik boynuzu
Sporlar tek hücrelidir, nemli ortamlarda yaşarlar, çizgi veya noktalar halindedirler, yaprakların alt yüzeyinde yer alırlar.
Sporangium adı verilen keseler içinde yer alırlar. Bu sporlar olgunlaşınca keseler çatlar ve dağılırlar. Dağılan bu sporlar uygun ortam bulunca çimlenerek gelişir ve yeni eğreltiler oluşturur.

Spor ile Üretimde Çoğalma Süreci
  • Sporların elde edilmesi
  • Sporların çimlenmesinde kullanılacak ortamların hazırlanması
  • Sporların ekilmesi
  • Çimlenme
  • Sporofitik faz
  • Şaşırtma ve dikim yapılır.
Parmak ucunun spor keselerine sürülmesi ile eğer parmak ucu tozlu görülüyorsa sporlar olgunlaşmıştır. Sporlar iki yöntemle elde edilir.
Birinci yöntem olgunlaşan sporlar ana bitkiden ayrılarak hazırladığımız torf un üzerine yatırılır. İkinci yöntem ise ekimden bir kaç gün önce olgunlaşan sporları taşıyan yapraklar toplanır. Bu yapraklar temiz kağıt torbalar içerisinde 20°C sıcaklık ve %55 nispi nemde muhafaza edilirler. Bu sırada spor keseleri çatlar ve olgunlaşan sporlar kağıt torbaya dökülür ve hemen ekilir. Ekimi yapılmayanlar ise 4°C sıcaklıkta muhafaza edilir.

Sporların Çimlenmesinde Kullanılan Materyaller Nelerdir?
  • Turba yosunu
  • Sphagnum yosunu
  • Yaprak çürüntüsü
  • Ahır gübresi
  • Kum
Sporların Çimlenmesinde En Fazla Kullanılan Karışımlar Nelerdir?
  1. 1/2 Turba yosunu + 1/2 ince kum,
  2. 1/3 Tınlı toprak +1/3 yaprak çürüntüsü veya turba yosunu + 1/3 kaba kum,
  3. 1/3 Tınlı toprak  + 1/3 turba yosunu veya yaprak çürüntüsü + 1/6 kaba kum +1/6 yanmış ahır gübresi,
  4. Turba yosunu,
  5. Sphagnum yosunu örnek olarak verilebilir.
Sporların ekilmesi için hazırlanan harç 0,6 cm'lik elekle elenir ve sterilize edilir.

Sporların Ekim Yöntemi
  • Sporlar harcın üzerine homojen olarak ince bir tabaka halinde serilir.
  • Olgun sporları taşıyan sporotifler 1 cm'lik parçalara ayrılarak direkt harç üzerine yatırılır. Burada sporların nemli harç ile temas etmesi sağlanır.
  • Sporların çimlenmesi için en uygun sıcaklık (21-24) °C'dir.
  • Ekim yapılan kapların üzeri camla kapatılır. Aydınlık fakat direkt güneş ışığı almayacak bir yerde muhafaza edilir.
  • Spor üretiminde çimlendirme ortamı sürekli nemli tutulmalıdır. Sulamada kireçsiz su kullanılmalı ve su oda sıcaklığında olmalıdır.
  • Bitkiler satılabilecek durumu gelinceye kadar 3-4 defa şaşırtılır. Örneğin Adiantum (kadın saçı eğreltisi) larda birinci şaşırtmada yaklaşık 2000 sürgün/m², ikinci şaşırtmada 400-450 sürgün/m².
  • Çimlenmeden satışa kadar geçen süre türe göre değişir. Genel olarak bitki satışına kadar geçen süre 9-18 aydır.
Çelik İle Üretim

Köklü yeni bir bitki elde etmek amacıyla bitkilerin gövde, dal, kök ve yapraklarından kesilerek hazırlanan parçalara çelik adı verilir. Çelik ana bitkinin aynı özelliklerini taşır. (mutasyon dışında) Çeliğin alındığı bitki kısımlarına göre sınıflandırılması;
  1. Gövde Çelikleri (odun çelikleri, yarı odun (olgun) çelikler, yumuşak odun (tepe) çelikleri, otsu çeliklerdir.)
  2. Yaprak çelikleri
  3. Göz çelikleri
  4. Yaprak göz çelikleri
  5. Kök çelikleridir.

  1.  Gövde Çelikleri
    1. Odun Çelikleri : Ucuz ve kolay bir yöntemdir. Kolaylıkla hazırlanır ve uzun süre bozulmazlar. Bu çelikler kış dinlenme periyodu içinde yaşlı dallardan alınırlar. Genel olarak 10-30 cm. uzunlukta ve en az iki göz bulundurmaları gerekir. Dip kesimler hemen boğum altından yapılır, tepe kesimleri ise boğumun 1,5-2,5 cm üzerinden yapılır. Hazırlanma şekillerine göre:
      1. Adi Çelikler : Üzerinde her hangi bir yaşlı odun parçası bulundurmazlar.
      2. Ökçeli Çelikler : Üzerinde küçük bir kısım yaşlı odun parçası bulundurur.
      3. Dipçikli Çelikler : Yaşlı gövdenin kısa bir parçasını üzerinde bulundurur.
Odun çelikleri sağlıklı, kuvvetli ve güneşte büyüyen bitkilerden alınırlar. Çelikler alındıktan sonra dip kısımdaki yapraklar koparılır. Çelikler köklendirme yastıklarına eğimli bir şekilde ve boylarını yaklaşık 3/2'sini harç içerisine gömülmek şeklinde dikilir ve çeliklerin dibi harçla temas etmesi için hafifçe bastırılır. Dikimden sonra sulama yapılır ve kurumayı önlemek için üzeri cam veya polietilen örtü ile kapatılır. Köklenme süresi (10-21)°C sıcaklı ve alttan ısıtma sağlanırsa 5-6 haftadır. Lonicera (hanımeli), Rosa Muttiflora (gül) Wisteria Sinensis (mor salkım), Mazı, Ardıç, Porsuk, Çam gibi süs bitkileri ve İncir, Zeytin, Ayva, Dut gibi bitkiler böyle çelikle köklendirilirler.

Aşı ile Üretim

Aşı ile üretim iki ayrı bitki kısmının birbirleri ile sürekli birleştirilmesidir. Aşı yapılan ve kökü oluşturan bitkiye (alttaki bitkiye) anaç bitki denir. Aşı yerinin üstünde kalan ve bitkinin Taç'ını (gövde ve dallarını) oluşturan kısmına ise kalem veya çeşit adı verilir.

Aşı ile üretim; aşı üretilmesi gereken ana bitki ile aynı kalıtsal yapıda bir örnek yeni bitkiler elde etmek amacı ile uygulanan en iyi üretim yöntemlerindendir. Ayrıca diğer vejetatif üretim yöntemleri ile çoğaltılmayan çeşitleri çoğaltmak, istenmeyen değersiz çeşitleri arzu edilen çeşitlere dönüştürmek  ve yaralı anaçları onarmak, ayrıca çeşitli anaçların kendine özgü fizyolojik ve ekonomik özelliklerinden yararlanma imkanı sağlar.

Aşı ile üretim iç mekan süs bitkilerinden çok, süs ağaç ve çalılarının çoğaltılmasında yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir.
Nematodlara ve mantarı hastalıklara karşı dayanıklılığı arttırmak için aşı ile üretim yapılır.
  1. Göz Aşısı : Kalem aşılarından daha kolay uygulanır. Bu nedenle basit ve ekonomiktir. Genellikle kabuğun odundan ayrılabildiği vejetasyon döneminde yapılır. (ilkbahardan sonbahara kadar yapılır) Dönemlere göre göz aşıları; Durgun göz aşısı (Sonbahar göz aşısı (Ağustosta)), Erken sürgün göz aşısı (ilkbahar göz aşısı (Mart ve Nisanda)), Geç sürgün göz aşısı (yaz göz aşısı (Haziranda)) uygulanır. Göz aşıları gözlerin alınış biçimlerine ve anaca yerleştirme biçimlerine göre özel adlar alırlar Bunlar; (T) Göz aşısı, Ters (T) göz aşısı, (I) Göz aşısı, Yama göz aşısı, Flüt (bilezik) göz aşısı, Düdük göz aşısı, Levha (plaka) göz aşısı, Yonga göz aşısı, Çifte yonga göz aşısıdır. Göz aşısının yapılışı:
    1. (T) Göz Aşısı : (Rosa Spp. (Gül))
      1. Göz aşısı yapılacak bitkinin (anaç) kabuğu kalkar durumda olması gerekir.
      2. Anaç bitki üzerinde bir (T) açılır,
      3. (T)'nin ayakları kaldırılır,
      4. Gözü keskin bir bıçakla bir defada kesip çıkarırız,
      5. Aldığımız gözü anaç bitki üzerinde açtığımız (T)'nin içine yerleştiririz.
      6. Sonra kabuğu kapatıp, hava almasın ve göz ile kabuk birbirine kaynaşsın diye üzerini rafya, pamuk ipliği, bez vs. bir madde ile sararız.
      7. Aşımızın tutup tutmadığı 15-20 günde belli olur.
      8. Kestiğimiz (T) 1,5 cm olmalıdır, göz alırken de 1,5 cm olmalıdır.
      9. Kalem üzerinde ne kadar göz varsa hepsini kullanabiliriz.
      10. Eğer şişlik, kabarıklık, kabuk rengi parlak ve yaprak sapı dokunulunca düşüyorsa aşı tutmuştur.
      11. Göz buruşmuş, gözün kabuk rengi kahve rengine dönüşmüş, anaçta gelişme devam ediyor, yani kabuk odundan kolaylıkla ayrılabiliyorsa aşı tekrarlanır.
    2. Kalem Aşısı : Anaç üzerine, üzerinde 3-4 göz bulunan 1 veya 2 yaşlı dal parçası takılarak yapılan aşılama işlemine kalem aşısı denir. Başarılı bir kalem aşısı yapabilmek için dikkat edilecek hususlar :
      1. Anaç ve kalem birbiri ile uyumlu olmalıdır.
      2. Kalemin kambiyumu, anacın kambiyumu ile birbirine değecek şekilde yerleştirilmelidir.
      3. Aşı işlemi, yılın uygun zamanında yapılmalı ve gözler aşının yapıldığı anda uyur durumda olmalıdır.
      4. Aşılama işlemi bittikten hemen sonra yara yüzeylerinin bütünü aşı macunu ile kapatılmalı veya her hangi bir yöntemle aşının kuruması önlenmelidir.
      5. Aşılamadan sonra belirli bir süre aşılara özel bir özen gösterilmelidir. Kalem aşıları:
        1. Kakma Aşı
        2. Kabuk Aşı
        3. Yan Aşı
        4. İngiliz Aşısı gibi şekillerde yapılır. Süs bitkilerinde en çok kullanılan kalem aşısı yöntemleri; kabuk aşı, yan aşı ve İngiliz aşısıdır. (Morus → Morus. pendula, Betula → Betula albo pendula, Fagus → Fagus silvatica pendula. gibi bazı bitkiler birbiri ile aşılanabilirler.)
    3. Kabuk Aşı : Bu aşının yapımı oldukça kolaydır ve hızlı bir şekilde yapılır. Bu aşıda kullanılan anaç ile kalemin kalınlıkları bir birinden farklıdır. İlk bahar gelişme döneminin başlaması ile yaz gelişme döneminin sonuna kadar yapılabilir. Aşının yapılışı:
      1. Anaç bitkinin üzeri testere ile kesilir.
      2. Anaç bitkinin kalınlığı kalemden fazla olmalıdır.
      3. 3-4 göz içeren bir kalem hazırlanır.
      4. Kabuk kaldırılır.
      5. Anaç bitkide bir yarık açılır.
      6. Kalem sivriltilerek açılan yaraya yerleştirilir ve bağlanır.
      7. 1,5 cm çapında yerleştirilir.
      8. Macunla yaralı bölge kapatılır.
    4. Yan Aşı : Rhododentran sp (açelya), Hibiscus (çin gülü), Abies (göknar), Juniperus sp (ardıç), Illex sp, Camelia sp (kamelya), Vibunum sp gibi bitkilerin çoğaltılmasında kullanılır.  Aşının yapılışı :
      1. Anaç bitkinin kök boğazına yakın bir yerde keski ile bir kesik açılır. (kertik açtık)
      2. Kalem sivriltilir. (2,5 cm)
      3. Kalem anaç üzerinde açılan kertiğe yerleştirilir (çakılır) ve bağlanır.
      4. Üzeri macunlanır.
    5. Dilcikli Aşı : Illex sp, Hıbuccus, rosa-sinensis gibi bitkilerin çoğaltılmasında kullanılır. Aşını yapılışı :
      1. Anaç ve kalem kalınlıkları kambiyumların birbirine denk gelmesi için eşit olmalıdır.
      2. Hem anaçta hem de kalemde dilcik açılır.
      3. Kambiyumlar birbirine temas ettirildikten sonra hava almasın diye sarıp (bağlarız) macunlarız. (kalem ve anaçta yara yerleri açılı, anaç ve kalem karşılıklı yerleştirilir ve bağlanır.)
Daldırma İle Üretim

Daldırma, ana bitki ile bağlantısı kesilmeden bir gövde parçası üzerinde köklerin oluşmasıdır. Köklenen gövde sonradan ana bitkiden, kendi kökleri üzerinde büyüyen yeni bitkiler elde etmek için ayrılır. Daldırılan bu gövdeye daldırma materyali adı verilir. Daldırma uygulanış biçimine göre farklı şekillerde yapılır. Bunlar:
  1. Adi Daldırma (basit) : Adi daldırma bir dalın toprağa doğru bükülmesi, toprağa gelen yerinin toprakla veya köklenme materyali ile örtülmesi ve ucunun topraktan dışarı çıkarılması sureti ile yapılır. Adi daldırmanın yapılması için normal zaman ilkbahar başlarıdır ve kullanılan materyal yaşlı dinlenme halindeki dokulardır. Adi daldırma; Camellia Japonica (japon gülü), Rhodentron simsii, Mopnolia sp, Domates, Kızılcık gibi bitkilerde uygulanır.
  2. Bileşik veya Yılankavi Daldırma : Adi daldırmaya benzer. Tek farkı uzun bir dalın bir kısmının gömülmesi, ondan sonraki kısmının toprak yüzeyine çıkarılması sonraki kısmının tekrar gömülmesi ve dalın sonuna kadar bu işleme devam edilmesidir. Toprak üstünde kalan kısımda en az bir göz bulunması gerekir. En uygun zaman haziran ayıdır. Gömülen her kısımda boğumlar olması gerekir. Bu boğumlarda kökler oluşur. Bu yöntem; Philodentron Scandes (Fil kulağı), Visteria sp. (mor salkım), Clematis, Hedara Helix (Kaya Sarmaşığı) gibi bitkilerin çoğaltılmasında kullanılır.
  3. Hava Daldırması : Picus Elastika (Kauçuk) hava daldırması ile çoğaltılır. Bitkinin kabuğunda bilezik veya kabukta bir yara açılır. Yaralanan kısım nemli bir materyal ile (genellikle yosun parçası) sarılır. Nem kaybını aza indirmek için plastik torba geçirilir. (İnce gözenekleri olan plastik torba) Açtığımız yerde kök oluşur ve kök oluşan bitki ana bitkiden ayrılır. Köklenme 2-3 ayda gerçekleşir. Bu yöntem; Syringa (Leylak), Azellea (Açelya), Magnolia (Manolya), Kardeş Kanı, Difem Bahya gibi bitkilerde uygulanır.
  4. Tepe Daldırması : Tepe daldırması frenk üzümünde, elma anaçları ve ayvada uygulanır. Bitkiler dinlenme döneminde iken tepeleri 2-3 cm'den, budanır. Boğaz kısmındaki sürgünler 8-12 cm' ye gelince her sürgün toprakla kapatılır. Kapatılan sürgünler köklenince ana bitkiden ayrılır.
  5. Hendek Daldırması : Monstera Deliciosa da görülen üretim şeklidir. En uygun daldırma zamanı ocak ayıdır. Sıcaklık ise 20-25 derecedir. Bitkinin yakınında bir çukur açılarak bitki bu çukura yatırılır. Üzeri kapatılır. Gözün altında kökün üzerinde ise sürgün meydana gelir. Her gözde kök ve sürgün olur. Burada köklenir daha sonra ana bitkiden ayrılır. Kardeş Kanı, Ejder Kanı, Deve Tabanı, Fil Kulağında uygulanır.

Doğal Daldırmaya Elverişli Biktik Kısımları ile Üretim
  1. Kollar ile Üretim : Bazı bitkilerde yaprak koltuklarından çıkan sürgünler toprak yüzeyinde yatay olarak gelişirler. Sürgünlerin üzerinde bulunan boğumların ayrılması ile yeni bitkiler üretilmektedir. Ajuga, Saxiifraga, Stolanifera ve Chlorophytum (kurdele) bu yolla üretilen bitkilerdir. Kollar ile üretim yapmak için iyi köklenmiş olan yavru bitkiler sökülür ve istenilen yere dikilir.
  2. Stolonlarla Üretim : Stolon toprak ile temasa geçince köklenen bir hava sürgünü olarak tanımlanır. Örneğin Cornus stolonifera veya cynodol dactiyon (Bermuda çimi) gibi bazı çimlerde stolon boğazından yatay olarak büyümüş toprak yüzüne yatık bir gövde de olabilir. Bu şekilde köklenen bir sürgün için yapılacak işlem, bunun ana bitkiden kesilip ayrılarak istenilen yere dikilmesidir.
  3. Yavrular ile Üretim : Ana bitkinin yanından çıkan yada yan sürgün diplerinden olan parçalarıyla yapılan üretim şeklidir. Bir çok rozetli ve soğanlı süs bitkileri dip kısımlarından çıkan küçük yavrularla üretilir. Örnek; Phoenix, ananas ve orchidlerin yaygın üretimi yavrular ile yapılır. Yavrular keskin bir bıçak ile ana gövdeye olabildiğince yakın bir yerden ayrılır. İyi köklenen yavrular köklenmiş olan her hangi bir çelikte olduğu gibi saksılanabilir.
  4. Boğaz, Ocak ve Pençeler ile Üretim : Boğaz gövdenin toprak yüzeyi ile hemen toprak altında bulunan ve yeni sürgünlerin çıktığı kısmı ifade eder. Tek gövdeli ağaç ve çalılarda boğaz, esas olarak gövde ile kökün birleştiği toprak yüzeyine yakın bir geçit bölgesidir. Çok yıllık otsu bitkilerde boğaz yeni sürgünlerin her yıl çıktığı kısımdır. Saintpaulia ionantha (Afrika Menekşesi) gibi bazı bitkilerde gövde kısa ve kalın bir yapıda olur. Yapraklar bu gövdede rozete benzer bir düzenle çıkarlar. Bitkinin bütün kısmına çoğu zaman bir boğaz veya pençe gözü ile bakılmaktadır. Yan sürgünler veya yavru bitkiler boğaz veya pençenin dibinden çıkar. Çok dallı odunsu çalılar büyük ocaklar meydana getirirler. Bir ocak veya pençe grubundaki bir çok bitkinin birbirinden ayrılarak yeni bitkiler halinde yetiştirilmesi çok yıllık otsu bitkiler veya odunsu çalılar için basit ve güvenilir olduğundan önemli  bir çoğaltma yöntemidir. Çok yıllık otsu bitkilerde ocak veya pençe grubunun parçalanması veya bölünmesi için en uygun zaman büyümenin başladığı ilkbahar veya büyüme mevsiminin sonu olan yaz sonları veya sonbahardır. Genel olarak ilkbahar ve yaz aylarında çiçeklendikten sonra sürgün veren bitkiler sonbaharda bölünmelidir.
Süs Bitkilerinde Üretim Yöntemleri
  1. Soğanlı, Yumrulu ve Rizomlu Bitkilerde Üretim :
    1. Soğan : Özelleşmiş bir toprak altı organı olup, kısa, etli, çoğunlukla dikey duran, tepesinde bir büyüme konisi veya çiçek taslağı bulunan ve kalın etli pullarla kaplanmış bir gövde eksesinden ibarettir. Yaprak, sap, çiçek periant, erkek organ, dişi organ gibi toprak üstü tüm organları içerir.
    2. Yumru : Yedek besin maddelerinin depolanması ile irileşmiş olan toprak altı gövdesinin uç kısmıdır. Kesitlerinde halka halinde tabakalar görünmez. Koruma derisi bütündür ve genellikle her yönden kök sürme yeteneğindedir.
    3. Rizom : Toprak altında veya toprak yüzeyinde büyüyen yatay bir gövdedir. Bitkinin ana ekseni olup alt yüzeyden kök verir ve toprağın üstüne doğru yaprak ve çiçek sürgünleri oluşur. Rizom uzun veya silindir formunda etli bir yapı gösterir ve üzerinde boğum ve boğum araları bulunur.
    4. Corm (Soğanımsı Gövde) : Gövde ekseninin kuru pul benzeri yapraklar ile kaplanmış dış kısmıdır. Boğumlar ve boğum araları iyice belirgin bütün bir gövde yapısındadır. Soğanlarda olduğu gibi pul pul değildir. Soğanımsı gövdenin tepesinde sonradan yaprakları ve çiçek sürgününü oluşturacak yetenekte tepe sürgünü tomurcuğu yer alır. Olgunlaşmış bir soğanımsı gövdeyi kabuk gibi sararlar. Soğanlı yumrulu ve rizomlu bitkilerde vejetatif üretim tercih edilmektedir. Vejetatif üretim:
      1. Yavru, Soğan ve Yumrular ile Üretim : Bu yöntemle lale, nergis, soğanlı süsen, üzüm, sümbül, soğanların ticari üretiminde yaygın olarak kullanılır. İç mekan süs bitkilerinden ise Cilivia Minata ve Hippe Astrum Vittatum yavru soğanların ayrılması ile üretilir. Yavru oluşturan soğan ve yumrular, yavruların oluştuğu yerde içe doğru basılırlar. Yavrular ana soğandan özenle bir kısım kök çevresi içerecek şekilde ayrılır ve esas yerlerine dikilirler. Geride kalan ana soğan ve yumru verim yönünden yeterli olmadığı gibi şekil bozukluğu nedeni ile pazar değerini de kaybeder.
      2. Soğan, Yumru, Rizom ve Soğanımsı Yavruların Bölünmesi ile Üretim : Bölünme sırasında yumru ve rizomlardan alınan her bir parça sürgün gözü, soğan ve soğanımsı yumrulardan alınan her bir parçada kök tabanı içermelidir. İleride ortaya çıkabilecek olası çürümeleri önlemek için parçaların kesim yerlerine kömür tozu sürülerek kurumaları sağlanır. Dikim nemli torf içerisine yapılır. Uygun koşullarda kısa sürede sürgün ve kök meydana getirirler. Yapılışı :
        1. Bitki topraktan çıkarılır.
        2. Bir iki yapraklı genç rizom kesilir.
        3. Solgun yapraklar uzaklaştırılır.
        4. İyi yapraklar kısaltılır.
        5. Alınan parça yerine dikilir.
      3. Kralenler ile Üretim : Kralenlerin üzeri sert bir kabukla kaplı oldukları için çimlenmeleri zordur. Ancak iri olanlar daha kolay çimlenebilir. Kralenle çimlenmeyi kolaylaştırmak için : Kralenler hasat edildikten sonra iyice kurutulurlar ve 20-25°C ' de depolanırlar. Kralenlere dikimden iki ay önce sıcak su uygulaması yapılır. Bu işlemde kralenler 24 saat müddetle 15-20°C'lik su da iki defa tutularak yumuşatılır. Daha sonra 53-55°C'lik suda yarım saat tutulurlar. Bu suyun 57°C'nin üzerine çıkmamasına dikkat edilir. Daha sonra kralenler havadar ve gölge bir yerde kurutulurlar ve ekim zamanına kadar 2-10°C'de muhafaza edilirler.
      4. Soğan Pulları ile Üretim : Her bir soğan pulu gelişme bölgesine en yakın olan soğan tabanından kök bölgesi içerecek şekilde ayrılır. Hastalıklara karşı ilaçlanır ve yetişme şartlarına konur. Böylece her bir pulun dip tarafında soğancıklar oluşur. Genelde her bir pulda 3-5 soğancık oluşur.
        1. Solgun veya hastalıklı pullar uzaklaştırılır.
        2. Sağlam ve kalın pullar alınır.
        3. Pulların dikimi pulun yarısı derinlikte yapılır.
        4. 6 Hafta sonra pulların soğan oluşturma durumu kontrol edilir.
        5. Sürgün içeriyorlarsa tek tek 6-8 cm büyüklükteki saksılara dikilir.
        6. Saksı kum içine yerleştirilir, 2-3 cm üretim ortamı kapatılır.  Bu yöntem yeni bir çeşidin kısa bir zamanda çoğaltılmasında veya hastalıklardan ani anaç soğanları elde edilmesinde yararlıdır. Pullama genellikle çiçeklenmeden sonra yaz ortasında yapılır. Bununla birlikte sonbahar sonrasında veya kış ortasında da yapılabilir.
      5. Koltuk Altı Yavru Soğanlar ile Üretim : Bu tür sürgünleri Libium türlerinde görmek mümkündür. Bu sürgünlerden yaprak koltuklarında oluşanlar tam olgunlaştıklarında, kökte oluşanlar ise sonbaharda özenle toplanır. Çiçeklerin zamanında hasat edilmesi bu tür soğanların oluşumunu kamçılar. Toplanan küçük soğanlar üretim yataklarına 3 cm ara ve soğan büyüklüğünün 2,5 katı derinliğinde dikilirler ve üzerine nemlendirilmiş turba örtülür.
      6. Soğan Tabanının Kesilmesi ile Yapılan Üretim (Bazal Kesim) : Bu üretim için 18-20 cm çevre büyüklüğündeki sağlıklı çok iyi soğan tabanı içeren soğanlar alınır. Tabandaki kökler uzaklaştırılarak soğanlar kurumaya bırakılır. Soğanlar iyice kuruduktan sonra soğan tabanında keskin bir bıçak ile soğan büyüklüğüne göre 3 veya 4 çapraz kesim yapılır. Bu kesimin soğan tabanının ayrılabileceği şekilde olması gerekir. Hazırlanan soğanlar sağlıklı bir ortama taban kısmı yukarıya gelecek şekilde dikilir. Kesim yapılan kısma temiz kum serpilir, bunun üstü de 5 cm kalınlığında kum ile kapatılır. Yaklaşık olarak 1 hafta sonra soğanlar yerinden çıkartılır, kumları silkelenir. Bu yolla soğan tabanının kesim yerleri kurumuş ve ince bir mantar tabakası ile yara örülmüştür. Sağlık kontrolü yapılan soğanlar tekrar tabanları aşağı gelecek şekilde üretim odalarında yerlerine dikilirler. İlk iki hafta sıcaklık 25°C de tutulur ve iyi bir havalandırma yapılır. Daha sonra sıcaklık eylül başına kadar 20°C ye düşürülür. Eylül başında tekrar 25-27°C' ye çıkarır. Tomurcuklar oluştuğu zaman %80-85 oransal nem sağlanır. Dikimden 3 hafta önce sıcaklık 15°C'ye indirilmelidir.
Doku Kültürleri ile Üretim

Doku Kültürü, Mikro Üretim yada Aseptik Kültür :

Bitkinin çeşitli kısımlarından alınan küçük bir parçanın sterilize edildikten sonra çeşitli maddeleri içeren steril gıda ortamında ve uygun çevre koşullarında (ışık ve sıcaklık) kültüre alınması işlemidir.

Doku ve hücre kültürleri yöntemi ile yapılan üretimin bazı avantajları vardır. Bunlar :
  1. Çoğalma oranı oldukça yüksektir.
  2. Bitki ıslahında yeni bitkilerin hızlı çoğaltımında etkili bir yöntemdir.
  3. Dokular röntgen ışınlarından geçilerek mutasyonlar elde edilebilir.
  4. Doku kültürleri yöntemleri erken seçme imkanı sağlar. Hastalık ve soğuğa dayanıklılık gibi özellikler tüp içinde saptanarak zamandan kazanılır.
  5. Virüsten ari materyal üretiminde başarılı sonuçlar elde edilir.
  6. Çoğalması güç ve yavaş olan bitkilerin üretimi bu yolla mümkün olmaktadır.
  7. Bitki genetik ıslahı kaynağı materyali uzun süreli muhafazaya ılınmasında kullanılır.
Kültür Yapma Tekniği
  1. Kültürün gelişmesi için gerekli organik maddeleri içeren steril bir gıda ortamının hazırlanması,
  2. Bakteri, mantar veya her ikisini taşıyan ve kültüre alınacak bitki parçasının orijinini oluşturan ana materyalin dezenfekte edilmesi,
  3. Orjin bitkiden istenen explantın (meristem, anter, embriyo, yaprak ucu vb.) alınarak steril gıda ortamında, steril şartlara konulması ve gelişmesi için uygun çevre şartlarına yerleştirilmesidir.
Labarutuvar Organizasyonu :

 Bir doku kültürü laboratuvarında üç ana bölme olmalıdır.
  1. Ön Hazırlık Odası: Gıda ortamının hazırlandığı, bitkinin temizlenip sterilize edilir duruma getirildiği, kullanılan kap ve malzemelerin yıkanıp temizlendiği bölmedir.
  2. Kültür Hazırlama Odası : Kültürün hazırlandığı yerdir. Bu amaçla ya steril kabinler yada steril odalar kullanılırl.
  3. İnkübasyon (Kültür Geliştirme) Odası : Sıcaklığın ve ışığın kontrol edilebildiği odalardır. Besin ortamı üzerinde tüplere konulmuş örnekler gelişmelerini burada sürdürürler.
Laboratuvarda Bulunması Gereken Alet ve Ekipmanlar : Kültür yapımında geniş ağızlı erlanmayerler, değişik boyutlarda test tüpleri, kapaklı üniversal şişeler en fazla kullanılan cam kaplardır. (Tapa bulunmadığı durumlarda tüplerin ağızları pamuk ve alüminyum folyo ile kapatılır. Bunların dışında çeşitli irilikte bistüriler, çeşitli uzunluk ve ağız yapısında pensler, ince uçlu iğneler, spatüller, farklı büyüklükte enjektörler. tüp taşıyıcıları da laboratuvarda bulunması gereklidir. Meristem kültürü yapıldığında bir bünoküler mikroskoba, diğer mikroskobik çalışmalar için normal bir mikroskoba ihtiyaç vardır.
Otoklav, plt metre, hassas terazi, santrifüj, su banyosu, buz dolabı, bütan gaz ocağı, saf su cihazı, etüv, derin dondurucu gibi malzemelerin bulunması gerekir.

Besin Ortamı

Genel olarak besin ortamı: Su, inorganik bileşikler, organik bileşikler, karbonhidratlar, vitaminler, hormonlar, aminoasit ve diğer azotlu bileşikler, doğal bileşikler ve ağarın değişik oranlarda karışımlarından oluşmaktadır.

Bitkinin Alınması ve Aseptik İşlemler:

Explantın izole edileceği ana bitkinin seçimi oldukça önemlidir. Kültüre alınacak explantın fizyolojik yaşı, alındığı mevsim, büyüklüğü, ana bitkinin kalitesi ve fizyolojik durumu ayrı bir önem taşır. Kültürü yapılacak bitki parçasının sağlıklı ve aktif büyüme başlangıcında olması gerekir. Örneğin dormen veya yarı dorment bitkilerden alınan explantlarda yapılan kültürlerde iyi sonuç alınamaz.

Kültürün Gelişme Koşulları

Doku kültürü için ışık ve sıcaklık en önemli çevre faktörüdür. Kültür kapları içinde genellikle %100'e varabilen yüksek bir nem sağlandığı için çoğunlukla kültürün geliştiği çevrede rutubetin ayarlanmasına  gerek duyulmamaktadır. Bu nedenler kültürlerin gelişmesi için sıcaklık ve ışığı ayarlanabilen inkübasyon odalarına veya inkübatörlere ihtiyaç duyulmaktadır. Genelde kültürler gelişme odalarında 25°C lik sıcaklıkta tutulur. Günlük aydınlanma süresi ise kullanılan bitki türü, ışığın kalitesi ve amaca göre değişebilmektedir.

Bitki Doku Kültürü Yöntemleri

Bitki doku kültürü yöntemleri 5 grupta incelenir.
  1. Embriyo Kültürü : Embriyonun yumurtalık içindeki gelişmesinin belirli bir devresinde izole edilerek, özel besin ortamında çimlendirilip geliştirilmesine embriyo kültürü denir.
  2. Anter Kültürü : Haploid bitki elde etmek amacıyla kullanılan ve özellikle bitki ıslahı yönünden önem taşıyan Anter Kültürü bir bitkiden izole edilen Anterlerin uygun bir besin ortamına yerleştirilerek olgun olmayan polen tanelerinden bitkilerin geliştirilmesi tekniğidir.
  3. Kallus ve Hücre Kültürü : Kallus kültürü yine bitkiden alınacak bir parçadan uygun bir gıda ortamında kallus dokusunun oluşturulmasıdır. Bir başka deyişle izole edilmiş hücre yığınlarının steril kültürüdür.
  4. Protoplast Kültürü : Kültürün esasını hücre zarının yırtılarak protoplastın izole edilmesi ve steril besin ortamında geliştirilmesi oluşturur.
  5. Meristem Kültürü : Meristemin bir kaç yaprak taslağı ile birlikte binoküler mikroskop altında izole edilerek ve uygun besin ortamına yerleştirilerek geliştirmesidir.