Böceklerde Üreme ve Gelişme

1- Eşeysiz Üreme (Parthonegenesis) Döllenmemiş yumurta ile üreme
2- Eşeyli Üreme (Amphigenesis) Döllenmiş yumurta ile üreme

Arrhenotokie (Sadece erkek) Bal Arısı
Thelytokie (Sadece dişi) Yaprak Biti
Amphitokie (Hem erkek hemde dişi) Saga

Heterogenie : Eşeyli ve eşeysiz üremenin bir birini takip ettiği üreme şeklidir.
Polyembriyonie : Bir yumurtada birden fazla embriyo içeren canlı yumurtadır.
Viviparite : Bazı böceklerde yumurta dişi tarafından her hangi bir yere bırakılmadan açılmasına dolayısıyla yumurta değil de doğuruyormuş gibi görünmesine denir.
Oviparite : Yumurta bırakma şeklinde üreme yeteneği
Hermophroditusmus : Çift cinsiyet (Sümüklü böcek)

Böceklerde Büyüme, Gelişme ve Başkalaşım

Yumurta Dönemi

Böcekler yumurta ile çoğalırlar. Yumurtanın içinde; Nucleus, Protoplasma, Zar ve Kabuk bulunur.
  • Türe göre değişmekle beraber yumurta yuvarlak olabileceği gibi oval veya mercimek şeklinde de olabilir.
  • Yumurtalar bırakıldığı andan itibaren açılıncaya kadar renk değişikliğine uğrarlar. Önceleri krem rengi olurken daha sonraları kirli sarı veya daha koyu renkler alırlar. Çok değişik ve farklı renklerde olabilirler.
  • Yumurtaların yerleri de önemlidir. Bir böcek yumurtasını en kolay bulabileceği yere bırakır. Yaprakta beslenen bir böcek yumurtasını yaprağa bırakırken, kökte yaşayan bir böcek köke, toprakta yaşayan böcekler ise yumurtasını toprağa bırakırlar.
  • Böceklerin yumurtalarını yaprak, kök veya toprağa bırakmasının en önemli sebebi beslenme ve korunmadır.
  • Larvaların hangi besinle beslendiğine göre yumurta bırakma yeri değişir.
  • Sayıları da değişmektedir. Kimileri üçer, beşer yumurta bırakırken genellikle kümeler halinde yumurta bırakırlar. (Böcekten böceğe değişiklik gösterir)
Embriyo Gelişimi

Yumurta içinde çekirdeğin bölünmesi sonucu embriyo ve daha sonrada yavru meydana gelir. Gelişimini tamamlayan yavru yumurtadan dışarıya çıkar. Embriyo gelişim süresi böceğin genetik yapısına ve başta sıcaklık olmak üzere diğer çevre koşullarına göre değişiklik gösterir. Bir iki günden bir kaç haftaya kadar değişebilir. Koşullar uygun değilse düzelinceye kadar diyapoz (geçici uyku-dinlenme hali) da kalabilir.

Böceklerde Başkalaşım (Metamorfoza)

Yumurtadan çıkan yavrunun ergin oluncaya kadar geçirdiği değişikliklerin tümüne birden başkalaşım veya metamorfoza denir.
  1. Ametabola : Başkalaşım göstermeyen gruplar. Bu gruptaki böceklerde yumurtadan çıkan yavru büyüklüğü dışında tamamen ergine benzer. (Kanatsız ilkel böcekler) YumurtaNimf Dönemleri → Ergin
  2. Hemimetabola : Yarı başkalaşım (metamorfoza) veya tedrici başkalaşım (metamorfoza) da denir. Yumurtadan çıkan yavru kısmen ergine benzer. Vücut kısımlarının bir birine orantıları erginden farklı olduğu gibi kanatları da henüz kısadır. Bu başkalaşımda böceklerin yaşam çemberi : (Yumurta → Nimf Dönemi → Ergin) yarı başkalaşım gösterir. (Yusufçuklar)
  3. Holometabola : Buna tam metamorfoza denir. Yumurtadan çıkan yavru hiç bir yönüyle ergine benzemez. Yavrulara larva denir. Larva beslenip büyürken bir kaç kez deri değiştirir. Son larva dönemi tamamlanınca pupa dönemine girer. Böceğin iç ve dış organları bu dönemde hızlı bir değişime uğrar. Hareket ve beslenme durur. Daha sonra pupadan ergin olarak çıkar. (Kınkanatlılar) (Yumurta Larva Dönemi → Pupa → Ergin)
  4. Neometabola : Yarı başkalaşım ile başkalaşım göstermeyen arası grup. Yumurtadan çıkan yavru (nimf) kısmen ergine benzer. Nimfler birkaç deri değiştirdikten sonra pupa benzeri bir veya iki durgun dönem geçirirler. Ancak bu gerçek pupa değildir. Çünkü nimfin iç yapısı değil sadece dış yapısı değişir. (Beyaz Sinekler) (I.Yaşam döngüsü = Yumurta Larva → Pupa → Ergin), (II. Yaşam döngüsü = Yumurta→Nimf→Ergin)
Nimf : Yumurtadan çıktığı anda ergine bire bir benzeyen böceklere denir.
Larva : Yumurtadan çıktığı anda ergine hiç bir yönde benzemeyen bir kaç dönem sonra değişime uğrayarak ergine benzeyen böceklerdir.

Bir böceğin erginleşinceye kadar deri değiştirme olaylarına larva dönemi denir. Larvalar 1-30 arası deri değiştirirler. Oratalam 5-6'dır.

Böceklerde Gelişme Dönemi

Yumurta Larva →Pupa → Ergin
                     Nimf

(Yumurta döneminden başlayıp ergin oluncaya kadar geçen süreçtir.)

Biyolojik Dönem

Yumurta, larva veya nimf, pupa ver ergin gibi her bir döneme biyolojik dönem denir.

Döl (Generasyon) Yumurtadan başlar tekrar yumurta oluncaya kadar olan dönemdir. ( Yumurtalarva(nimf)→Pupa→Ergin→Yumurta)

I. Yaşam Döngüsü - Yumurta Larva → Pupa → Ergin
II.Yaşam Döngüsü - Yumurta  Nimf → Ergin

Böceklerde Larva Tipleri
  1. Kampodeia Larva : Göğüs bacakları iyi gelişmiş olup abdomende bacak yoktur. Genellikle hızlı hareket eden larvalardır. (Uğur Böceği)
  2. Manas Tipi Larva : Vücut şişman (C) şeklinde kıvrık pozisyonda duran, göğüs bacakları gelişmiş ancak yürümeye pek elverişli olmayan larvalardır. Toprak altında, gübre yığınlarında ve yaprak altında yaşarlar. (Danaburnu)
  3. Tırtıl : Vücut silindirik ve baş iyi gelişmiş olup 3 çift toraks bacakları yanında abdomende de değişik sayıda bacakları vardır. Bunlara yalancı bacak denir. Üç gruba ayrılırlar.
    1. Gerçek Tırtıl : Üç çift toraks bacağı ile birlikte abdomende 5 çift bacak vardır.
    2. Mühendis Tırtıl : Üç çift toraks bacağı ile birlikte abdomende yalnızca 6. ve 9. sekmentlerde yalancı bacak bulunur. Yürürken bir yeri karışlıyor gibi hareket ederler.
    3. Yalancı Tırtıl : Abdomende 6-8 çift yalancı bacak vardır. Bunlardan ilki abdomenin 2. sekmentinde yer alır. Gerçek tırtılda ise ilk bacak 3. sekmentte yer alır.
    4. Bacaksız Larva : Vücutta hiç bacak yoktur. Başın gelişme dönemine göre üç tipi vardır.
      1. Başı Gelişmiş : Örnek balarısı ve sivrisinek larvaları.
      2. Başı Küçük : Örnek sivrisinek.
      3. Başı Gelişmemiş : Örnek sinekler (kurtçuk şeklinde olup ağızda sadece bir çift mandibula vardır.
Böceklerde Pupa Tipleri

Pupa döneminde böceklerde;
  1. Beslenme yok
  2. Hareket yok
  3. Hem iç hem de dış organlar gelişir.
  4. Ortalama pupa dönemi 8-10 gündür.
  5. Tam başkalaşım geçiren böceklerde görülür.
  6. Ergin olarak pupa dönemi tamamlanır.
  7. Pupa dönemi böceklerin genetik özellikleri ve çevre koşullarına (özellikle sıcaklık) bağlı olarak değişiklik gösterir. Başlıca 3 tip pupa vardır.
    1. Serbest Pupa : Bacak, kanat ve anten vücuda yapışık değildir.
    2. Mumya Pupa : bur mumyayı andırır. Bacak, kanat ve antenler vücuda yapışıktır.(kelebek)
    3. Fıçı Pupa : Olgun larva değiştirdiği deri içinde pupa olduğu için dıştan bakıldığında bacak, kanat ve anten gibi her hangi bir yapı görünmez. Pupa bir fıçıyı andırır. (Sinekler)
Böceklerde Ergin Dönemi

Başkalaşım yoluyla ergin döneme ulaşan böceklerde büyüme tamamlanmıştır ve artık böcek deri değiştirmez. Genellikle kısa süre içinde erkek ve dişi bireyler çiftleşir ve dişiler yumurta bırakmaya başlar. Kimi türlerde ise cinsel olgunlaşma tamamlanmadığı için bunlar bir süre beslendikten sonra yumurta koymaya başlarlar.

Büyüme ve Gelişme Konusu ile İlgili Bazı Terimler

Böceklerde Gelişme Dönemi : Yumurta döneminden itibaren bir böceğin büyüyüp gelişerek ergin olmasına kadar geçen süredir. Bu süre türün genetik yapısı ve özellikle sıcaklık ve besin gibi faktörlere göre değişmektedir. Gelişme dönemi uygun koşullarda çoğu türlerde bir kaç hafta ile bir kaç ay arasında değişir. Kimi türlerde daha uzun olabilir.

Böceklerde Biyolojik Dönem : Böceklerin yaşamları boyunca geçirdikleri yumurta, larva (nimf) pupa ve ergin gibi her bir dönemine denir.

Böceklerde Döl (Generasyon) : Bir böceğin yumurta döneminden itibaren gelişip ergin olduktan sonra yumurta vermesine döl, nesil veya generasyon denir. Böceklerde döl sayısı türün genetik özellikleri ve çevre koşullarına göre değişiklik gösterir.

Böceklerde Ergin Ömrü : Erginin yumurtadan yada pupadan çıktığı andan, hayati fonksiyonları sona erinceye kadar geçen dönemdir. Böcekten böceğe değişik süreler gösterir. Böceklerin ömrü üzerine çevresel faktörler doğrudan doğruya etkilidir.

Böceklerde Ergin Uçuş Zamanı : Bitki koruma yönünden en önemli kavramdır. Böceğin uçuş zamanı bitkiye en çok zarar verdiği dönemdir. Bundan dolayı erginlerde sayı azken hemen mücadeleye başlayarak çoğalmaları engellenebilir. (Yumurta  → Nimf  (Larva) → Pupa) dönemlerinde ilaçlama fazla faydalı olmaz. Çünkü ilaçlama bu dönemde etkisini az gösterir. En uygun ilaçlama zamanı ergin uçuş zamanıdır.

Diyapoz : Özellikle olumsuz çevre koşullarına karşı bu dönem geçinceye kadar böceklerin beslenmeyip, hareket etmeden fizyolojik faaliyetlerinin en aza indirdikleri geçici uyku dönemine denir.

Yalancı Diyapoz : Kısa süreli uyuşuk halde, büyüme, gelişme ve beslenme faaliyetlerinin durdurulmasıdır.

Gerçek Diyapoz : Daha uzun süre büyüme, gelişme ve beslenme faaliyetlerinin durdurulmasıdır.

Böcek Ekolojisi

  1. Cansız Faktörler
    1. İklim
      1. Isı : Böcekler ani ısı değişimlerinden çok etkilenirler. Çünkü ısı böceklerin yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için en önemli çevresel faktördür. Böceklerde açık dolaşım sistemi bulunduğu için soğuk kanlı canlılardır. Yani çevrenin sıcaklığına bağlı olarak vücut içi sıcaklığı da değiştiği için fizyolojik olayların hızı da değişir. Ortam sıcaklığına bağlı olarak böceklerin büyüme, gelişme ve çoğalma hızı artar, azalır veya durur. Böceklerin çoğalmaları için en uygun en düşük ve en yüksek sıcaklıklar böcek türünün genetik özelliğine göre değişir. Çoğu türler için en uygun sıcaklık 26 derece dolayındadır.
      2. Su : Suyun sıvı şekli yağış, sis ve çiğ, gaz şekli ise hava nemidir. Özellikle hava nemi sıcaklık ile birlikte böceklerin çoğalma hızı ve hayatta kalmaları üzerine önemli etkiler yapar. Böcek vücudunun su oranı erginlerde %50-60, larvalarda ise %70-90 arasında değişir. Bu nedenle böcekler yeterli miktarda su almak ve vücut suyunu korumak zorundadır. Böcekler su ihtiyaçlarını 3 yolla karşılar. Bunlar 1-Aldıkları besinle, 2- Su içerek, 3- Metabolitik su ile (metabolitik su: vücut içinde besin maddelerinin aksidasyonu sonucu ortaya çıkan suya metabolitik su denir.) Böcek vücudunu saran kütikula tabakası su kaybını önler. En uygun hava nemi böcek türüne göre değişirse de çoğunlukla bu değer %60-90 arasındadır. Hava nemi belli bir sınırın altına indiği veya üzerine çıktığında böcek diyapoza girebilir veya ölebilir. Sıcaklık ve hava nemi böceklerin yer yüzündeki dağılış alanlarını sınırlandırmaktadır.
      3. Rüzgar : Normal hızdaki rüzgarlar böceklere olumsuz etki yapmadığı gibi kokuları taşıyarak yararlı olmaktadır. Şiddetli rüzgarlar ise ölümlere yol açar.
    2. Işık : Bazı böcek türleri ışığa doğru yönelirken, bazıları ise ışıktan uzaklaşırlar. Elma kurdu kelebeği alaca karanlıkta ve gece faaliyet gösterirken, gündüz kelebekleri, çekirgeler arılar ve bitki dokusu dışında beslenen kelebek tırtılları aşağı doğru yönelirler ve gündüz hareket ederler. Depolanmış gıdalardaki böcekler ile bitki dokusu içinde beslenenler ışıktan kaçarlar. Günlük aydınlatma süresi böceklerin diyapoza girmeleri üzerine etkilidir. Örneğin elma kurdu olgun larvaları günlük aydınlatma süresi 14 saatin altına düştüğünde kış diyapozuna girer. Kimi türlerde tam tersi 14 saatten fazla olduğunda diyapoza girer. Gözle görülebilen ışınlar yanında böcekler ultraviyole ışınlarını da algılayabilmektedir.
    3. Toprak : Toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri böceklerle doğrudan veya dolaylı olarak etki yapar. Toprakta yaşayan böcekler killi veya kumlu topraklardan çok tınlı toprakları severler. Bitki kökleri ile beslenen tel kurtları asitli toprakları severler. Topraktaki bitki besin maddelerinin miktarı böceklere dolaylı etkide bulunur. Sokucu emici ağızlı böcekler fazla azotlu gübre verilmiş topraklarda yetişen bitkilerde daha iyi beslenir ve daha hızlı çoğalırlar. Buna karşın fosfor ve potasyumca yeterli topraklarda bitkiler böceklere karşı daha dayanıklı olmaktadır. Toprak nemi hayatının bir kısmını veya tamamını toprakta geçiren böceklere etkilidir.
  2. Cansız Faktörler :
    1. Besin : Böcekler çok farklı besinler alırlar. Bitkilerle beslenenler yanında canlı hayvanlarla beslenenler yani avcı ve parazit böceklerde vardır. Böcekler konukçu çeşitliliğine göre üç gruba ayrılırlar.
      1. Monofag : Sadece bir veya yakın akraba olan birkaç tür konukçu ile beslenen böceklerdir. Zeytin sineği zeytinde, kiraz sineği ise kiraz ve vişnede beslenirler.
      2. Oligofag : Bir familyaya bağlı konukçu türleri ile beslenen böceklerdir. Pancar sineği pancar ve aynı familyadaki diğer bitkileri, patates böceği ise patlıcangiller familyası bitkilerini tüketir. Süne ve kımıl ise tahıllarla beslenir.
      3. Polifag : Birden fazla familyaya bağlı konukçu türleriyle beslenen böceklerdir. Tel kurtları, beyaz sinek ve toprak kurtları örnek verilebilir.
    2. Düşmanlar : Kültür bitkilerinde zararlı olan böceklerin düşmanları iki gruba ayrılır.
      1. Eklem Bacaklılar : Arthropoda Şubesi ve diğer hayvanlar. Eklem bacaklıların en büyük grubunu oluşturan böceklerden binlerce avcı ve parazitoid türler zararlılarla beslenerek sayılarını azaltırlar. Örneğin süne ve kımıl yumurtalarını parazitleyen bazı arı türleri kimi yörelerde yumurtaların %70'den fazlasını yok etmektedir. Uğur böcekleri ergin ve larvaları yaprak bitlerini tüketerek insanlara çok büyük yarar sağlar. Avcı akarlar kırmızı örümceklerle bir çok kuş türleri de zararlı böceklerle beslenerek biyolojik savaşa katkıda bulunurlar.
      2. Hastalık Etmeni Mikroorganizmalar : Hastalık etmeni mikroorganizmalardan bir çok mantar, bakteri ve virüsler zararlı böceklerle hastalığa neden olarak onların sayılarını azaltmaktadırlar. Örneğin bakteri türü (Bacillus Thuringiensis) kelebek tırtıllarına karşı ülkemizde bir tarım ilacı olarak solisyon halinde bitkilere püskürtülerek uygulanmaktadır.
      3. Populasyon Yoğunluğu : Belli bir ortamda belli bir türe ait böcek sayısının fazla artması sonucu diğer koşullar uygun olsa bile popülasyon yoğunluğundan  kaynaklanan bir baskı ortaya çıkmaktadır. Bu baskı nedeni ile ergin böceklerin ömürleri kısalmakta ve dişinin verdiği toplam yumurta sayısı yumurtalardan canlı larva çıkış oranı ve gelişmesini tamamlayabilen birey sayısı azalmaktadır. Böylece bu olumsuz koşullarda neslin devamı güvence altına alınmaktadır.
Çevre Direnci : Doğada böcek popülasyonları sürekli olarak çoğalıp azalarak dalgalanma gösterir. Bunun nedeni çevresel faktörlerdir. Böcek popülasyonlarına etkili olan bütün canlı ve cansız faktörlerin hepsine birden çevre direnci denir. Çevri direnci zayıf olduğunda popülasyon düzeyi yükselirken, kuvvetli olduğunda düşer. Sonuç olarak belli bir yörede belli bir böcek türünün popülasyon seviyesi çoğalma gücü ile doğru, çevre direnci ile ters orantılı olarak değişmektedir.

Böceklerin Sınıflandırılması :

Taksonomi : Canlıları sınıflandırmanın teori ve uygulaması ile uğraşan bilim dalına Taksonomi denir.

Sistematik : Yer yüzündeki organizmaların bir birleriyle benzerlik, farklılık ve akrabalıklarını araştıran bilim dalına Sistematik denir.

Hayvan Sınıflandırılmasında Kullanılan Başlıca Karakterler;
  • Vücut boyları (boy, en, yükseklik)
  • Rengi
  • Vücut dış yapısı ve iç yapısı
  • Kromozom yapısı
  • Davranışları
  • Biyolojisi
  • Çevresel faktörlerdir.
Hayvanların Sınıflandırılmasında Kullanılan Katogoriler :
  • Alem (Regnum)
  • Şube (Phylum)
    • Alt Şube (Subphylum)
  • Sınıf (Class)
    • Alt Sınıf (Subclass)
  • Takım (Ordo)
    • Alt takım (Su bordo)
    • Üst familya (Süperfamily) sonuna (-oidea) eki alır.
  • Familya (Family)                         sonuna (-idea) eki alır.
    • Alt Familya (Subfamily)   sonuna (-inea) eki alır.
  • Cins (Genus)
    • Alt Cins (Subgenus)
  • Tür (Species)
    • Alttür (Subspecies)
Tür : Morfolojik ve fizyolojik bakımdan birbirlerine benzeyen ve kendi aralarında çiftleşerek verimli döller meydana getiren bireyler topluluğudur. Her bir türün kendine özel bir gen klavuzu ve çevresel istekleri vardır.

Tür Yazım Kuralları : Bir canlı türü esas olarak iki isimden oluşur. Bunlar cins ve tür adıdır. Ayrıca bilimsel yazılarda yazar adı da vardır. Bir türü ilk kez bulup tanımlayarak bilimsel bir makale ile yayınlayan kişinin soyadı yazar adıdır. Canlıların isimlendirilmelerinde Latince dil ve esasları uygulanır.  Örneğin : Apis (Cins adı), Mellifera (Tür adı), Linneaus (Yazar adı) şeklinde yazılır.

Cins adı büyük, Tür adı küçük ve yazar adı büyük harfle başlar. Daktilo veya elle yazılırken cins adı ve tür adının altı çizilir. Bilgisayar ve matbaa yazılarında bunlar italik harflerle yazılır. yazar adının altı çizilmez ve normal yazıyla yazılır.


Paradotör : Başka bir böceği yiyerek beslenen böceklerdir.

Hastalık Etmeni : Mikroorganizmaları mantar, bakteri ve virüs formundadır. Böceğin bünyesine girerek hastalanmasına ve ölmesine neden olur.

Eklem Bacaklılar (Ercansia Formasa)
 
Böcek popülasyon yoğunluğu üzerine etkili olan besinle ilgili iki faktör vardır. Bunlar konukçu uygunluğu ve konukçu bolluğudur.
  1. Konukçu Bolluğu : Böceğin beslenmesi ve büyüyüp gelişmesini tamamlaması açısından konukçunun kalitesini yani uygunluğunu ifade eder. Bir böcek kimi bitki tür ve çeşitlerini diğer bitkilere göre daha çok tercih eder. Uygun olmayan bir konukçuda beslenen böceklerde ölüm oranı artar.
  2. Konukçu Bolluğu : Belli bir yöredeki konukçu miktarını ifade eder. Konukçu bol ise diğer koşulların uygun olması durumunda o böcek türünün popülasyonu o yörede artar.
 Hava nemindeki düşmeler böcekleri larva döneminde mi yoksa ergin dönemde mi etkiler? Larva döneminde etkiler.

Aşırı Azot : Bitki bünyesinin büyük olmasına, bitkinin su içeriğinin yüksek olmasına, Hücrelerin iri ve çeperlerinin ince olmasına dolayısıyla ışık ve rüzgardan daha çok etkilenir ve emgi zararlarının daha fazla meydana gelmesini sağlar.

Sebzecilik için en ideal toprak organik maddece zengin humuslu tınlı bahçe toprağıdır.