Sera Klima Düzenlemesi

Sera, iklim koşullarının açıkta bitki yetiştirmeye elverişli olmadığı dönemlerde kültür bitkilerinin yetiştirilmesini olanaklı kılan bir yapı olduğu için klima düzenlemesine gereksinim vardır. Zira ısıtma düzeni ile havalandırma düzeni birbirinden ayrı düşünülemez. Sera klima düzenlemesi şu olaylardan oluşur:
  1. Isıtma : Yazlık sebzelerden oluşan sera sebzeleri genellikle sıcağı seven bitkilerdir. Yaz aylarında doğal koşullarda yüksek sıcaklıkla birlikte fazla ışığı da bulan bitkilerdir. Bu nedenle sera üretiminde sıcaklık ve ışığı birlikte düşünmemiz gerekir. Işığın az olduğu günlerde ısıtılan seraları fazla ısıtmak yarar yerine zarar getirebilir. Çünkü  bu durumda ışık yetersizliği nedeni ile düşük düzeylerde seyreden fotosentez olayına karşın solunum oldukça yüksek düzeylerde seyreder ve bitkide besin maddesi oluşumundan çok besin maddesi parçalanması söz konusu olur ve bitki zayıf düşer. Işığın az olduğu günlerde sera sıcağını bitkinin istedi optimal düzeyin alt sınırına düşmesi gerekir. Gece sıcaklıklarının gündüz sıcaklıklarına oranla düşük tutulmasının mantığı fotosentez ve solunum olaylarıdır. Zira bitkilerde fotosentez durmasına karşın solunum devam eder. Fotosentez organik madde yapımı, solunum (respirasyon) ise madde parçalanmasıdır. Fotosentezde bitkide bir ağırlık artışı, solunumda ise ağırlık azalışı söz konusudur. Bilindiği gibi fotosentez karbonhidratların oluşumunda sorumlu bir olay olduğu için domates ve hıyar gibi sebzelerde fotosentez oranı ile meyve oluşumunu içeren gelişme arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bu nedenle gece solunum olayının hızını düşürmek için sıcaklık belli bir sınıra kadar düşürülür. Çünkü sıcaklık arttıkça solunum artar ve fotosentez ürünlerini parçalama hızı da artar. Bu da bitkiyi güçten düşürür. Seracılıkta ısıtma harcamalarının normal üretim harcamaları içindeki payı %60'a varabilmektedir. Sera bitkilerinden olan domates ve hıyar +2°C'de üşümeye başlar, -2°C' de donar. Üreticiler ısıtılmayan seralarda hormon uygulamasına ağırlık vererek ve düşük sıcaklıklarda meyve bağlayan F1 hibrit çeşitleri ile çalışmaktadır. Seradaki bitkilerin ısı gereksinimleri doğal yada yapay kaynaklardan karşılanır. Doğal kaynakların başında güneş enerjisi gelir. Ondan sonra jeotermal kaynaklardır. Güneş ışınlarının 280-360 nm dalga boyuna sahip olanları ultraviyole (UV), 360-760 nm dalga boyuna sahip olanları görülebilir ve 760-3000 nm dalga boyuna sahip olanları Near İnfrarot (NİR) yani ısı ışınlarıdır. Bunların hepsine global güneş ışınları denir. Isıtma harcamalarını azalmak için ;
    1. Plastik örtüleri çift kat halinde kullanmak,
    2. Seraların sadece çatılarında, aralarına hava verilmiş çift kat plastik kullanarak ısı kayıplarını azaltmak,
    3. Cam yada plastik seralarda yan yüzeylere özellikle geceleri içten plastik perdeler çekmek,
    4. Sera ister cam ister plastik olsun sera içindeki bitkilerin üzerlerini geceleri sera ısısını izole eden bir örtü ile örtmek %50 ısı kaybı önlenir,
    5. Sera içindeki bitkileri geceleri ve kritik günlerde alçak plastik tüneller altında korumak,
    6. Seranın kuzeyini duvar yapmak, güneye bakan tek çatı kullanmak,
    7. Bitki sıra aralarında su şilteleri kullanmak,
    8. Organik yada inorganik malçlama yapmak,
    9. Tünel, su şiltesi, malç ve içten yada dıştan çekilen örtülerin hepsini veya birkaçını birlikte kullanmak,
    10. Özellikle kapı girişlerine kabinler koymak (soğuğun doğrudan girişini engeller)
    11. Bitki sıralarının 50-60 cm uzağına açılan kanallara taze at gübresi koymak, gübrenin üzerini tekrar toprakla örtmek, böylece kök bölgesindeki toprak sıcaklığı yükseltilir.
    12. Geliştirilmiş çift katlı cam yada plastik örtüler kullanmak.
    13. Bir serada ısı kayıpları şu nedenlerle meydana gelir;
      1. Havalandırma sırasında,
      2. Absorbsiyonla
      3. Yansımadan doğan ısı kaybı,
      4. Cam yüzeylerden ısı kaybı,
      5. Rüzgarın neden olduğu ısı kaybı,
      6. Sera topraklarından dış topraklara ısı kaybı,
      7. Örtü kirlenmesi sonucu ışık geçirgenliğinin azalmasından kaynaklanan ısı kaybı
  2. Soğutma : Üretimin özellikle nisan, mayıs ve haziran aylarına taştığı dönemlerde sera içi sıcaklıklar istenilenin üzerine çıktığı ve havalandırma düzenleri yüksek olan sera içi sıcaklıklarının düşürülmesinde yeterli olmayabilir. Bu gibi durumlarda sıcaklığı düşürmek için gölgeleme, yağmurlama, makinalı soğutma gibi yollara başvurulur.
    1. Gölgeleme : Sonbahar üretiminde üretim başlangıcında ilkbahar üretiminde üretim sonunda gölgeleme süreli veya süresiz olmak üzere yapılır. Süreli gölgelemede çeşitli boyalar, kireç, çamur ve un bulamaçları kullanılabilir. Kireç veya un bulamacı 10 lt. suya 1 kg. kireç yada un karıştırılarak hazırlanabilir. Bu elde edilen bulamaçla 70 m²lik bir cam veya plastik yüzey gölgelenebilir. Akdeniz bölgesi gibi güneşlenmenin fazla olduğu sıcak bölgelerde 1 teneke suya 2 kg. toz kireç 1 kg. kaba üstübeç ve 1 kg. kırmızı toprak karışımından iyi bir sonuç alınmaktadır.
    2. Yağmurlama : Sera içinde çok yükselen sıcaklığın yağmurlama sulama yöntemiyle düşürülebilir. Ancak yüzeysel oransal nemden hoşlanan hıyar gibi sebzelerin yetiştirildiği seralarda uygulanabilir. Bu yolla sera sıcaklıkları 8°C kadar düşürülebilir. Toprağa verilen 1 mm suyun 1m² den 600 kcal/h'lık ısı kaybına neden olabilir. Yağmurlama sistemi seranın dış yüzeylerinde çalıştırılarak sıcaklık 4-5°C kadar düşürülebilir.
    3. Makine ile Soğutma : Genellikle yaz aylarındaki kış sebzelerinin yetiştirildiği seralarda uygulanan bir yöntemdir. Dış sıcaklık 20-30 °C iken iç sıcaklık ise 5°C ye kadar düşürülebilir. Masraflıdır.
  3. Işıklandırma : Işıklandırma konusunda öncelik doğal ışığındır. Doğal ışığın yetersizliğinde yapay ışıktan söz edilir. Ülkemiz seracılığında yapay ışıklandırma söz konusu değildir. Seraya giden ışık miktarını arttırmak için alınabilecek önlemler :
      1. Sera yerinin seçimi sırasında gerekli özeni göstermek (kışın bol ışık alan güney yamaçları seçmek gibi),
      2. Seraları ışığı arttırıcı her türlü önlemi alarak kurmak (iyi bir yönlendirme, iyi örtü seçimi, örtülerin temizliği ve uygun çatı eğim açısı),
      3. Bitki yetiştirme sırasında bitkilerin ışık görme şansını arttırmak (uygun dikim sıklığı, askıya alma ve budama gibi). Bu işlemler üç amaçla yapılır.
        1. Gün uzunluğunu arttırmak,
        2. Işık şiddetini arttırmak,
        3. Her ikisin birden arttırmak. Yapay ışıklandırmada civalı lambalar ile yüksek basınçlı sodyum kullanılır. (Sera yönü doğu-batı yönünde, sıcaklık artarsa ışık artar.)
  4. Havalandırma : Seralardaki bitkilerin sağlıklı bir büyüme ve gelişme gösterebilmeleri için zaman zaman seraların havalandırılmaları şarttır. Bu da havalandırma düzenleri ile sağlanır.
    1. Havalandırma düzenlerinin yararları;
      1. Bitkinin istediği CO2' yi sağlama,
      2. Bitkinin istediği O2' yi sağlama,
      3. Sera içi sıcaklığı düşürmek için (yükseldiği zaman),
      4. Sera içi nemin arttığı zaman,
      5. Seralarda hava hareketini sağlamak için havalandırma yapılır.
    2. Havalandırma düzeninin sahip olması gereken özellikler;
      1. Teknik bir sorun yaratmaması,
      2. Az bir kuvvetle açılıp kapanması,
      3. Pencerelerin rüzgar ve benzeri yükleri taşıyabilmesi,
      4. Rüzgar varlığında bile rahat açılabilmesi,
      5. Açıldıkları zaman büyük bir hava akımına neden olmamalarıdır. Seradaki hava hareketinin 1-4 m/saniye olması istenir.
    3. Basit havalandırma düzenleri  : Seraların yan ve çatılarında bulunan pencereler basit havalandırma düzenlerini oluştururlar. Havalandırma pencereleri elle açılabileceği gibi otomatik yada yan otomatik düzenlerle de açılabilir. Sera bölgelerinde toplam havalandırma alanı genellikle sera taban alanının %1-3' ü kadardır. Oysa çatı havalandırmasına ayrılan payın sera taban alanının %16-20'si, yan havalandırmalara ayrılan payın ise bunun yarısı kadar olması gerekir. İdealde 500 m²lik taban alanlı bir serada 80-100 m²lik çatı havalandırması gerekli iken çift çiftçi tipi olarak bilinen seralarda bu alan sadece 5-6 m²dir. Plastik seralarımız düzensiz şekilde kurulduklarından havalandırma yeterli değildir. Çatı havalandırmanın yapılamadığından 20 m. den geniş ve 1 dekardan büyük plastik sera yapılamaz. Blok sera olarak yapılmasından kaçınılır. Plastik seralar vantilatörlerle havalandırılabilir.
    4. Mekanik Havalandırma Düzenleri : Vantilatör veya aspiratörlerle sera havasının değiştirilmesine mekanik havalandırma düzeni denir. Vantilatörlerin toplam kapasitelerinin sera havasını saatte 40-60 kere değiştirecek güçte olması istenir. Basit havalandırma düzenleri dış koşullara bağlı olarak çalıştırıldığı halde mekanik düzenler dış hava hareketinden bağımsız olarak çalıştırılabilirler ve çok az elektrik kullanırlar. Mekanik havalandırma kullanılan seralarda çeşitli arızalar meydana geleceği dikkate alınarak basit havalandırma yapmakta yarar vardır.
    5. Oransal nemi ayarlama : Oransal nem belirli bir sıcaklıkta havada bulunan mutlak nemin aynı sıcaklıkta olabileceği en yüksek su miktarına oranıdır. Havanın sıcaklığı arttıkça nemlilik oranı düşer. Bitkilerin havayla temasta olan yüzeylerinde buhar halinde su kaybetmesi terlemedir (transpirasyon). Terleme olayı sadece fiziksel değil aynı zamanda fizyolojik bir olaydır. Terleme ile su yitiren hücrelerde yoğunluk artar. Yoğunluğu artan hücrelerin ise emme gücü yüksektir. Emme gücü artan hücreler gövdenin iletim borularından belli bir gerginlik altında bulunan suyu emerler ve topraktan su almaya başlarlar. Bitkilerin topraktan su alma oranlarının köklerin güçlülüğüne, ksilem dokusunun sağlamlığına, bitkinin toprak yaprak alanına ve hava sıcaklığına bağlıdır. Sera oransal nemi doğal olarak topraktan buharlaşan ve bitkilerin terlemeleri sonucu havaya verdikleri sudan oluşur. Stomalar genellikle gündüz az veya çok açık gece ise kapalıdır. Bitkiler su kayıplarını dengelemek için stomalarını açıp kapayarak dengeyi sağlarlar.
      1. Basit düzenler : Isıtıcılar üzerine ağzı açık su kapları koymak, ısıtma borularının üzerine zaman zaman ıslak çuvallar koymak, toprak üzerine yayılan sap, samanı ara ara ve azar azar sulamak, seraların bir köşesine küçük bir buharlaşma havuzu yapmak gibi.
      2. Geliştirilmiş Düzenler : Genelde yağmurlama sistemlerinden oluşur. Termostata bağlı olan bu düzenler oransal nemin düşmesi halinde tekrar otomatik olarak çalışmaya başlar.
    6. Karbondioksit Oranını Arttırma : Karbondioksit oranını arttırma (CO2 gübrelemesi) fotosentez hızını arttırmak için sera atmosferinin CO2'ce zenginleştirilmesidir. Karbondioksit ya doğrudan doğruya hidro karbonların yakılması ile yada sıvı yada katı haldeki saf CO2 gazının kullanılmasıdır. Hidro karbonlar arasında parafin, propan, petrol sayılabilir. Karbondioksit gübrelemesinden en iyi sonuç salata, marul grubundan alınır. CO2 gübrelemesi domateste erken çiçeklenme, kısa vejatasyon, iyi meyve bağlama, renk, şekil ve irilik bakımından daha iyi kaliteli meyve elde edilmiştir. Verimde %71 artış sağlar.