Bitkilerde azot noksanlığının somut belirtisi yapraklarda görülen genel sararmadır. Sararma yaşlı yapraklardan başlayarak genç yapraklara doğru gelişir. Yaşlı yapraklarda solma başlayıp sarı renk oluşurken genç yapraklar bir süre yeşil renklerini korur. Fakat dikkatle gözlendiğinde genç yapraklarda yeşil renk olması gerekenden daha açık olur.
Azot Noksanlığı Gösteren Bitkilerde Kloroz (sararma) nın Temel Nedeni Nedir?
Proteinlerin parçalanması, plastidlerin parçalanması, bunların sonucu olarak klorofil sentezinin gerilemesi veya durmasıdır. Buda kloroza neden olur. Açık yeşilden sarı renge dönüşen bitki yaprakları CO2 çözümleme yeteneklerini yitirir ve ölürler. Bu olay yavaş yavaş ve sürekli bir biçimde gelişerek ortaya çıkar ve önce yeşil yapraklarda başlar.
Azot noksanlığı bitkilerde vejetatif gelişmeyi geriletirken generatif faaliyetlerin hızlanmasına ve ürün miktarının önemli düzeyde azalmasına neden olur. Erken olgunlaşan taneler küçük ve sayıca az olur. Noksanlığın derecesine bağlı olarak, bitkilerde az yada çok bodur büyüme görülür. Bitkilerde gövdenin uzunlamasına büyümesi gerilediği gibi kalınlığı da azalır. Genelde kök/gövde oranı artar. Sürgün oluşumu gerilerken özellikle yapraklarda büyüme azalır. Genç yapraklar küçük ve ensiz olur.
Bir besin elementinin mobilitesi yüksek ise yaşlı, düşük ise genç yapraklarda kloroz başlar. Bu da hareketle ilgilidir.
Kloroz yaşlı yapraklarda görüldükten sonra azotu tüketme hızı ile ilgili olarak değişik zaman ve dönemlerde görülür. Örneğin; hava sıcaklığı düşük, nem yüksek ise hızlı, hava sıcaklığı yüksek, nem düşük ise yavaştır. Yani tüketim hızlı ise noksanlık çabuk görülür.)
Bitkilerde Azot Fazlası
Bitkilerde azotun fazla olması vejetatif gelişmeyi ve tahıllarda kardeşlenmeyi artırır. Bitkide karbonhidrat ve azotlu bileşikler arası denge bozulduğundan, bitkilerde mekanik destek sağlayan dokular zayıflar. (Tahıllarda yatma, başak oluşumu ve hasat işlemlerini olumsuz etkiler.
Aşırı azot kullanımı hücre genişlemesine, parankima hücresinin sklerankima hücresine göre artmasına sebep olur. Bu durum ise dokularda yumuşamalara, enfeksiyonlara karşı direncin azalmasına ve dona karşı hassasiyetin artmasına neden olur. Azot fazlalığında bitkiler koyu mavimsi yeşil renk alırlar. Vejetatif gelişme dönemi uzar ve yoğun olur.
Bitkiye azot fazla verilirse uzun, cılız ve az dallanmış kök, düzenli verilirse kalın ve dallanmış kökler oluşur.
Büyümedeki gerilemeyi dikkate almazsak fosfor noksanlığının belirtileri azot fazlası ile birbirine benzemektedir. Fakat fosfor noksanlığında büyümede gerileme vardır, renkte koyulaşma ve yapraklarda daralma vardır.
Azotun Bitki Gelişmesi Üzerine Etkileri
1- Azotun Bitkilerin Karbonhidrat İçerikleri Üzerine Etkisi
Gelişme ortamına uygulanan azot miktarındaki artışa bağlı olarak bitkilerde karbonhidrat içeriği azalır. Yani karbonhidrat/azot dengesi bozulur. Gereğinden fazla azot bitkilerde şeker sentezini olumsuz etkiler.
2- Azotun Bitki Suyu Üzerine Etkisi (Succulence)
Azotun protoplazma miktarını artırması ve protoplazmanın da su içeriğinin yüksek olması nedeniyle azot dolaylı olarak bitki suyu üzerine olumlu etki yapar. Azotlu gübre lif bitkilerinde ürün miktarını artırırken, yüzde lif oranının düşmesine yol açar. Fazla azot lif bitkilerinde uzunluk, çap, kırılmaya karşı direncin azalması gibi lif niteliğini olumsuz etkiler.
3- Azotun Kök Büyümesi ve Tepe/Kök Oranı Üzerine Etkisi
Toprağa uygulanan azot miktarı ile ilgili olarak bitkinin tepe büyümesi kök büyümesine göre daha fazladır. Yeterli düzeyde azot bulunmayan ortamda bitkinin kökleri uzun, ince ve az dallanmış olmasına karşın, azotun yeterli olması durumunda kökler kısa kalın ve iyi dallanmış bir gelişme gösterir.
Genellikle yarayışlı azot yönünden yoksul olan ortamda yetiştirilen bitkilerde kök sistemi göreceli olarak daha iyi büyümekte ve toprak üstü organlarda büyüme göreceli olarak az olmaktadır.
Bitkiye yarayışlı azotun fazla bulunduğu ortamda ise kökün göreceli olarak daha az büyümesine karşın bitkinin toprak üstü organları daha fazla büyümektedir.
Azot yönünden yoksul topraklara azotun uygulanması sonucunda köke göre toprak üstü organlar daha fazla büyümektedir. Fakat belli bir düzeyden sonra kök ve toprak üstü organların büyümesi gerilemektedir.
4- Azotun Tane ve Meyve Verimi Üzerine Etkisi
Azot düzeyi yüksek olan ortamlarda yetişen bitkilerde vejetatif gelişmenin fazla olmasının sonucu olarak azot tane ve meyve verimini olumsuz yönde etkiler. Azotun az olması da tane ve meyve verimini olumsuz yönde etkiler.
5- Azotun Bitkilerde Yatma Üzerine Etkisi
Ortamda gerekenden fazla azot bulunması bitkilerin yatmasına yol açar. Bu durum azotun sap, dal, yaprak gibi vejetatif organların fazlaca gelişmesi ile ilgilidir. Fazla azot bitkilerde kırılmaya karşı direnci azaltır. Yatma tahıllarda önemli bir sorundur. Tahıllarda yatmayı önlemek için;
- Yatmaya dayanıklı çeşitler geliştirmek
- Hormon ve benzeri kimyasal maddeler uygulamak suretiyle vejetatif gelişmeyi önlemek
- Azotlu gübreleri yeterli düzeyde ve olabildiği kadar geç kullanmak gerekmektedir.
Azotun ortamda gereğinden fazla bulunması, hasat zamanının gecikmesine neden olur. Hasat ın gecikmesi ise yağışların erken başlaması ve ilk donun erken görüldüğü yerlerde önemlidir. Ayrıca pazarlama ve ürün kalitesi yönünden de önemlidir. Tarla bitkilerinde hasat zamanı ile meyvelerin olgunlaşma zamanı üzerine azotun etkisi değerlendirilirken;
- Toprağın azot durumu
- Toprağa uygulanacak azot miktarı
- Azotun toprağa uygulanma zamanı
- Bitkinin özelliği dikkate alınmalıdır.
Ortamda azotun gereğinden fazla olması bitkilerde mantarı hastalıkların gelişmesine neden olmaktadır. Örneğin arpada kahverengi pas hastalığı
Azot fazlalığı taze, yeşil ve genç bitki dokularında patojenlere karşı dayanıklılığına artmasına, parazitlere karşı dayanıklılığın azalmasına neden olmaktadır.
Bitkilerin özellikle aşırı azottan dolayı hücrelerinin genişlemesi gibi stres koşulları bitkileri hastalandırır.